Camiden günümüze sadece minaresinin kaidesi ile gövdesinin bir bölümü ulaşmıştır. Caminin bulunduğu mahallede Ali Bey’in inşa ettirdiği medrese bulunduğundan dolayı buna izafetle cami, “Medrese-i Ali Bey Camii” olarak isimlendirilmiştir. Fakat gerçekte Ali Bey’in cami ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı caminin asıl banisinin(kurucusunun) ise Mustafa oğlu İbrahim‘in olduğu belirtilmektedir(Rifat Osman, a.g.e., s. 92-93).
1920 yıllarına kadar ibadete açık olan camiden günümüze ise sadece tuğladan inşa edilen minaresinin şerefeye kadar olan bölümü ulaşmıştır. Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından, Edirne Müzesi denetiminde rölöve, restitüsyon ve rekonstrüksiyon projeleri için yapılan kazı çalışmaları sonrasında, cami ve çevresinin plan ve konum özellikleri ortaya çıkarıldı. Buna göre caminin kapalı alanının yaklaşık 10×10 metre ölçülerinde kare olduğu, önünde de bir son cemaat yerinin var olduğu tespit edilmiştir. Cami bulunduğu mahalleye ismini vermiştir.
Cami günümüzde yarım minaresi dışında yeniden yapılmıştır.
FOTOĞRAFTAKİ ÇOCUK ELİNDEKİ SU TESTİSİNİ BÜYÜK İHTİMAL HARİTADAKİ MUSALLA ÇEŞMEDEN DOLDURMUŞTUR.