Bitki örtüsünü incelerken Edirne ilini ele alırsak, il topraklarının % 47’si tarım yapılan topraklar, % 13’ü ağaçlık ve ormanlık % 34’ü çayır ve otlaklar, % 6’sı da ürün vermeyen topraklardır.
Trakya’da orman yalnız Istıranca dağlarındadır. Buradaki ormanlar keresteden çok mangal kömürü olmaya elverişli meşelerdir. Edirne ilinin % 11-13 dolayı küçük bir kısmı ormanlıktır.
Bitki örtüsünü, Meriç havzası bakımından ele alırsak, bitki örtüsü havzanın iklim, toprak ve rölyef gibi çevre şartlarına uymaktadır.
Havzanın yağış alma miktarı, kış aylarında fazlalaşır, yaz aylarında ise azalır. Bu suretle, tabii bitkilerin gelişim devrelerinin ilk aylardaki su noksanlığını, kış aylarında toprakta birikmiş bulunan nemden karşılanmaktadır. Havzada nisbi nem oldukça yüksektir. Bu durum havza bitki örtüsü üzerinde olumlu bir etki yapmaktadır.
Rüzgarlar, bitki gelişimi bakımından, arttırıcı nitelikte değildir.
Meriç havzasında tesbit edilen altı büyük yoprak grubu içerisinde en yaygın olanlar, Kalkersiz Kahverengi Topraklar ile Kalkeriz Kahverengi Orman Topraklarıdır. Bunlardan sonra Vertisolle, Alüvyaller, Kahverengi Orman Toprakları ve Hidromorfik Alüvyal topraklar gelmektedir.
Alüvyaller genel fiziksel ve kimyasal karakteristikleri itibarıyla tabii bitki türlerinin hepsine uygun bir nitelik gösterir.
Havzanın kuzey ve güneyindeki yüksek arazilerdeki dağnık olan Kahverengi Orman Toprakları, tabii bitki türlerinden birçoklarının gelişimi için uygun nitelik göstermektedir.
Hidromorfik Alüvyal topraklar, yüzey ve dahili drenajları bozuk olduğundan, ancak suyu seven Carex, Thyphae ve kamışlar gibi bitkilerin gelişme ve büyümesine uygun nitelik taşımaktadır. Tuzu seven bazı tabii bitki türleri de, bu toprakların tuzlu ve bozuk drenajlı kısımlarında gelişebilmektedir.
Istıranca dağlık kütlesinin güney yamaçlarında, kuru ormanların meşe ve gürgen ağacı toplulukları; Koru dağlarının kuzey yamaçlarında ise yine kuru ormanların meşe ve çam ağacı toplulukları yer almaktadır. Her iki dağlık arazinin çevresindeki platolarda da dağınık meşe toplulukları vardır. Az olarak da gürgen topluluklarına rastlanır. Bu ormanların Belgrat ormanlarından farkı Fagus Orientalis’in eksikliğidir. Burası nemoral kademedir ve deniz kenarında dar bir şerit içinde bulunan Akdeniz vejeterasyonuna inkılap eder.
Ergene havzası kuzey ve güneyden oldukça yüksek dağlarla çevrili bulunduğundan, etrafındaki arazilere göre daha az yağış almaktadır. Sırtlar ve yüksekçe tepelerin tahrip görmeyen kesimleri meşelerle kaplıdır.
Trakya bitki örtüsünün coğrafi dağılışını Dr. Yusuf Dönmez’e göre 5 grupta inceleyebiliriz:
-Nemli Ormanlar,
-Kuru Ormanlar,
-Antropojen Step,
-Maki, Psedomaki ve kıyı bitkileri.
Meriç havzasında yer alanlar Kuru Ormanlar, antropojen step ve maki-psedomaki grupları ile bunların türlerinden ibarettir.
Kuru Orman grubu, Istranca dağlık kütlesinin güney yamaçları ile Koru dağlarının kuzeyindeki yüksek meyillerde ve bu arazilerin Ergene havzasına doğru uzanan platolarında yaygındır. Kuru ormanlarından meşeler türce zengindir. Yine Kuru Ormanlar grubu içerisinde Gürgen Ormanı olarak Doğu Gürgeni, Adi Gürgen türleri karışık olarak bulunur. Çam Ormanı türleri olarak Kızılçam, Karaçam, Dişbudak türleri olarak Fraxinus, Oxycarpa, ayrıca Karaağaç, Kızılcık, Karaçalı, Doğu Çınarı, Yabani Armut, Akçaağaç bulunur. Aynı arazilerde maki formasyonu olarak Kermez Meşesi, Katran Ardıcı, Akçekesme türlerine rastlanır.
Ergene havzasını kaplayan Antropojen step sahasının büyük bir kısmı ağaçtan yoksundur. Ancak bu havza iklim yönünden tabii step sahasının dışında kalır ve orman kalıntılarını ihtiva eder. Kuru Orman grubunda bulunan Tüylü Meşe, Mazı Meşesi, Macar Meşesi ile Karaağaç ve Karaçalı gibi tabii bitki türleri bu havzada da bulunmaktadır.
Meriç nehri taban arazilerindeki akarsu boylarında söğüt ve kavak türlerine rastlanır.
Havzanın her tabii bitki örtüsü arasında yer alan yem bitkilerinden daha çok, buğdaygil bitki türleri yaygındır. Bunlar iklim, toprak, rölyef şartlarına ve beşeri tesirlere bağlı olarak türlü otlatma kapasitesi ve kapalılık durumu göstermektedir.
Kalkersiz Kahverengi Toprakların yayıldığı arazilerin yem bitkileri türlerini ise, Aktavus, Sakal oto, Köpek dişi, Festuca Glauca, iyi drene olmuş kısımlarda phleum Nodosum ve baklagillerden Lotus Edulis Lupinus Angostifolius. Adifiğ teşkil etmektedir.
Kalkersiz Kahverengi Orman ile Kahverengi Orman Topraklarının yayılma sahasında yem bitkilerinden, Yüksek Otlak Ayrığı, Çayır Tilki Kuyruğu, Sakal Out, Köpek Dişi, Festuca Glauca ve Lotus Edulis, Adifiğ rastlanır.
Vertisol topraklarının yem bitkileri türlerini Domuz Ayrığı, Dactylis Hispanica ve Stipa Orientale gibi bitkiler teşkil etmektedir.
Hidromorfik Alüvyal topraklar ile genç alüvyallerin drenajı bozuk ve oldukça rutubetli kısımlarında Yem Kanyaşı ve Phalaris Canariensis, iyi drene olmuş alüvyal düzlüklerde ise Domuz Ayrığı, Dactylis Hispanica gibi bitki türleri yer almaktadır.
Diğer ormanlar dışında Karaağaç bülgesini de ele aldığımızda, şehrin temiz bölgelerinden biri olduğunu görmekteyiz. Oksijen üreten bir alan doğal yaşamın tam anlamıyla hüküm sürdüğü bir kesimdir. Gözlemler sonucu görülen bostan ve bahçe ziraatleri de bu yörenin ekolojik yapısını bozmamakta şehrin taze sebze ve meyva alanları olarak da sayılabilmektedir. Yörenin bu kesiminde bulunan asırlık çınar ağaçlarının yaz aylarında gölgelik yaptığı, gürültüyü yaydığı, yağmuru toprak üzerine dengeli düşürdüğü de açıkça görülür. Yörenin bu kesiminde daha çok geniş yapraklı ağaçlar, seyrek olarak da iğne yapraklara rastlanmaktadır.