Hızla artan nüfus(2016 nüfusu 401 bin 701, 2017 yılında nüfusu 406 bin 855, 2018 nüfusu 411 bin 528) ve kentleşmenin artması ile sanayileşmenin hızlandırıcı etkisi bugün pek çok çevre sorunlarını beraberinde getirmektedir.
Hava, su ve toprak kirliliği, flora ve faunanın yok olması, sanayi tesislerinin atıklar, evsel atıklar, tarımda kullanılan zirai araçlar ve gübreler ile gürültü kirliliği en önemli çevre sorunlarıdır.
Dünyamız atık ve artıklarının etkisiyle gün geçtikçe kirlenmekte ve doğal denge bozulmaktadır. Doğanın kendisini yenileyebilme kabiliyeti vardır. Kirlenmenin miktarı kendi kendini yenilemenin altında kalırsa sorun yoktur. Ancak günümüzde doğal çevre büyük oranda tahribata uğramakta ve geri dönülmez durumlarla karşı karşıya kalınmaktadır.
SU KİRLİLİĞİ
İlimizin iki önemli nehri Meriç ve Ergene nehirleridir. Meriç Nehri Bulgaristan da Rodop Dağları üzerinde Rila Tepesinden doğmaktadır. Kısa sürede genişleyen Meriç nehri Bulgaristanda da sırası ile Pazarcık, Filibe, Dimitrrovgat, Mustafa Paşa gibi önemli yerleşim ve sanayi bölgelerinin içinden geçer. Meriç Nehri Bulgaristan’da yaklaşık 200 km. yol katederek Edirne yakınlarında, Karaağaç İstasyonu kuzeyinde Türk topraklarına girer.
Meriç Nehri Türk sınırları içinde ilk olarak Edirne kuzeyinde Arda ile karışır. Bundan sonra Edirne güneyinde Tunca Nehri Meriç Nehri ile birleşir. Uzun bir süre Türk-Yunan sınırını çizerek akan Meriç Nehri’ne İpsala yakınlarında Balabancık Köyü batı kısmında Ergene Nehri karışır. Meriç Nehri İpsala güneyinde başlıca iki kola ayrılır. Birinci kol Türk sınırını terk ederek Yunanistan’a geçer ve Saros Körfezine dökülür. Diğer kol ise bataklıklar oluşturarak Gala gölü gibi göllenmeler yaparak Türk topraklarından Enez yakınlarında Saros Körfezine (EGE DENİZİ) dökülür.
Ergene Nehri Tekirdağ Saray ilçesinin kuzeyinde Yıldız Dağlarının 312 rakımlı Taş Pınar Tepesi civarındaki kaynaklardan doğar ve Ergene Deresi adını alarak güneye doğru iner. Soldan Saray ve Makina Derelerini alarak güneybatıya yönelir. İnanlı yakınlarında Çorlu suyu alarak Ergene Nehri adı altında kuzeybatıya döner. Eskibedir köyü civarında batıya dönen Nehir Düğüncülü Katrancı yakınlarında Lüleburgaz Deresi, Karakavak civarında Hayrabolu Deresi ile birleşir. Katrancı yakınlarında da ana dereyi (TEKE-SÜLOĞLU) alan Ergene Nehri güneybatıya yönelerek Uzunköprü’den geçer ve Balabancık Köyü batı kısmında 6.00 metre kotlarında Meriç Nehri ile birleşir.
İlimiz açısından korunmasında büyük önem gördüğümüz Uluslararası kriterlere göre A Sınıfı Sulak Alan Meriç Deltası ve B Sınıfı Nitelikli Sulak Alan Körfezi yer almaktadır.
Çevre kirliliğinin sınır tanımazlığı İlimizde de hissedilmektedir. Tekirdağ ve Kırklareli ili sanayi ve evsel atıklarla kirlenerek IV. Sınıf Kirli Kıtaiçi Su Kaynağı niteliğinde İlimiz sınırlarına ulaşan Ergene Nehri ile birleşerek MERİÇ DELTASI’na büyük ölçüde kirlilik taşımaktadır.
Meriç Nehri ve Ergene Nehri Su kalitesi Edirne Çevre Koruma Vakfı Su Kirliliği Kontrol Laboratuvarında periyodik olarak yapılan analizlerle takip edilmektedir.
MERİÇ NEHRİ VE KOLLARINDAN ALINAN ÖRNEKLEME NOKTALARI
1- Ergene Nehri.
2- Kapıkule Güzergahı Sanayi Tesisleri Atıklarının Meriç Meriç Nehrine karışmadan önceki Nehir Suyu.
3- Kapıkule Güzergahı Sanayi Tesisleri Atıklarının Meriç Nehrine karıştıktan sonraki Nehir Suyu.
4- Merkez ilçe Karaağaç Yolu üzeri Meriç Köprüsü Altı.
5- Meriç Nehri ile Tunca Nehrinin Birleştikten Sonraki Mevkiindeki Meriç Nehir Suyu.
6- Meriç Nehrine Karışmadan Önceki Tunca Nehir Suyu .
7- Arda Nehri.
Meriç Nehri’nin değişik noktalarından alınan nehir suyu örneklerine ait analiz raporlarında Meriç Nehri ölçüm parametreleri genelde I. ve II.sınıf ancak nitrit azotlu, amonyum azotu için genelde IV.sınıf özelliğinde olduğu görülmektedir.
Meriç Nehri’nin kollarından Arda Nehri genelde I.sınıf ve II.sınıf kıtaiçi su kaynağı, yine Meriç Nehri’nin diğer bir kolu Tunca Nehri ise Edirne Merkez ilçe kanalizasyon atıklarının da deşarj edildiği nehir olmasından dolayı Nitrit Azotu ve Sodyum parametreleri için III. ve IV.sınıf kıtaiçi su kaynağı özelliğindedir.
SULAK ALANLAR
Meriç Deltası
Koordinatları :40o 47’K ve 26o 07’ D
Rakımı : 0-10 m.
Mevkii :Meriç Nehri’nin denize döküldüğü yerden kuzeydeki İpsala İlçesine kadar uzanan alandır.
Meriç Deltasında yer alan göllerin en önemlisi Gala Gölüdür. Enez ilçesine yaklaşık 10 km.uzaklıkta, göl ayağı aracılığı ile Meriç Nehri ve Denize bağlantılı alanı 5.6 km2, en derin yerinde taban taban kotu -1.20 m. olan alüvyon set gölüdür. Göl iki kısımdan ibaret olup, Büyük Gala ve Küçük Gala gölleri olarak kabul edilmektedir. Küçük Gala’nın derinliği 1-1.5 m.dir. Göl tamamen sazlarla kaplıdır. Her ikisinin toplam alanı 1.700 ha.dır. Enez ilçesinin Dalyan gölü ise deniz ile irtibatlı bir lagün gölüdür. Suyu tuzludur. Yine aynı yörede pamuklu gölü: yüksek su seviyesinde 100.???’ya ulaşamaz. Pamuklu’nun kuzeyinde kalan Sığırcı (Karpuzlu) Gölü çorak bir bataklıktır. Suları tuzlucadır. Alanı 180 ha.kadardır.
Gala dağlardan gelen yağmur ve kar suları ile kış ve yaz aylarında Keşan ve İpsala ilçelerinden gelen sularla beslenmekte olup; en fazla olduğu dönemde göl derinliği 1.5-2 m. ve sahası en geniş düzeye erişmekte olup, yaz aylarında ise sahası daralmakta ve derinliği 0.50-1 m. civarında bulunmaktadır.
Ayrıca gölün su ve balık kaynakları olarak Meriç Nehri ile Gala Gölü ayağında bulunan 10 gözlü menfez ve bu menfezin 20 m. alt tarafında bulunan balık geçicidir. Gala ayağı ile Enez dalyanlarını birleştiren Enez Drenaj kanalı 4 km.lik mesafeli kanal olup; Enez dalyanları ile denize ve Meriç Nehri ile de denize irtibatlı olup bu bağlatılan su devir daimi ile bir su sirkülasyonu sağlamaktadır.
Meriç Deltası, Gala Gölü ve çevre göllerin yer aldığı ve aynı yörede TABİATI KORUMA ALANI’nın da bulunduğu Enez ilçemiz bütün akarsuların getirdiği sular ile vadilerden akıp gelen hava akımlarının etkisi altındaki geniş arazinin Ege Denizi’ne karıştığı son noktada yer almaktadır. Akarsuların oluşturduğu göller ve sazlıklar buralardaki balıkçılık ve avcılık, taşkın alanlardaki çeltik tarımı ve bunlardan kaynaklanan sulama suyu sorunu ile kimyasal gübrelerle kirletilmiş atık ulama suyu, Ege Denizi’nin kıyısındaki yazlıkçı yerleşmeleri, kirli suyun yaratacağı deniz balıkçılığı sorunları vardır.
Saros Körfezi :
Keşan ilçesi hudutları içerisinde yer alan Saros Körfezi kıyı şeridi, körfezin kuzeyinde bulunur. Enez ilçesinden doğuya doğru Yayla ve Suluca köyüne ulaşan sırtları takiben Hızır İlyas Tepe’ye, buradan da Karatepe Köyü kuzeyinden doğuya doğru Manastır Tepe ve 210 Tepe’ye bu tepeden de güneye doğru Saros Körfezi’ne inen sınırlar arasında bir alandır.
Çevre Alan genel konum itibari ile 40o 35’- 40o 45’K enlemleriyle 26o 44’D boylamları arasında yer alır.
HAVA KİRLİLİĞİ:
Edirne İli II.derece hava kirliliğine haiz iller arasındadır.
Edirne ili dahilinde özellikle Uzunköprü ve Keşan yöresinde Linyit kömürü rezervleri mevcuttur. Keşan yöresine ait kömürlerin kükürt oranlarının yüksek olduğu görülmektedir.
İlimize kömür iyilleştirme tesisleri ve biriketleme tesislerinin kurulmasının var olan kirliliğin azaltılmasında olumlu katkı yapacağı aşikardır.
İlimizde hava kirliliğinin azaltılmasına yönelik bir diğer çalışma da Edirne Çevre Koruma Vakfı tarafından gerçekleştirilen egzos gazı ölçümleridir. 1994 yılında başlayan ölçümler birer yıllık periyotlarla devam edilmektedir.
Sanayi tesislerinin ve konutların baca gazı emisyonları ve kazan verimleri ölçümü çalışmalarına başlanılmıştır. İlimizde kış döneminde meydana gelen hava kirliliğinin önlenmesi açısından Edirne ilinin 50 km. yakınından geçmekte olan doğal gaz hattının şehrimize doğal gaz verilmesinde yarar görülmektedir.
TOPRAK KİRLİLİĞİ :
Edirne İlimizin toprak kirliliğini irdelemeden önce arazilerin sınıflandırılmasının bilinmesi gerekmektedir.
İl hudutları içerisinde I.sınıf 69.500 hektar, II.sınıf 225.700 hektar, III.sınıf 196.000 hektar, IV.sınıf 46.400 hektar, V.sınıf 820 hektar, VI.sınıf 38.700 hektar, VII.sınıf 42.000 hektar, VIII.sınıf 2.300 hektar olmak üzere toplam 621.420 hektar arazinin kirlilik durumu hakkında yeterli bir çalışmalar yapılmamıştır. Arazi problemleri olarak bilinen Erozyon, Toprak Sığlığı, Taşlılık, Yaşlık ve Çoraklık gibi etkenlerin yanında Meriç ve Ergene Havzalarında nehirlerden sulanabilen toprakların, nehir suyu kirliliğini toprak bünyesine de taşıdıkları gözlenmektedir. Bilhassa Ergene Nehri sularını IV.sınıf kirli vasıfta olması, bu bölgede yapılan sulu ziraatle topraklarımızı etkilemekte olduğu aşikardır.
Meriç ve Ergene havzalarında yapılan sulu ziraatin büyük bölümü çeltik ekimlerinde görülmektedir. Tarımsal ilaçlamaların ve aşırı gübrelemelerin getirdiği kirlilik toprak bünyesinde kalabildiği gibi, çeltik alanlarının deşarj suları da nehirlerimize verildiğinden kirlilik oranını arttırmaktadır.
Meriç ve Ergene Havzalarında tarımdan, yerleşme ve sanayi alanlarından ve araç trafiğinden kaynaklanan önemli bir kirlenme dikkati çekmektedir. Giderek artan yerleşim bölgelerinin çöp sorunu da bu kirlenmeyi etkilemektedir.
Tarım alanlarının rüzgara ve yüzey akışına açık oluşu, ormanların tahrip edilmiş olması, otlakları bitki örtüsünün bozulması önemli bir toprak erozyonuna da sebep olmaktadır.
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ:
Edirne şehir merkezi içerisinden geçen D-100 karayolunun değişik kesimlerinden yapılan gürültü ölçümleri trafiğin yoğun olduğu saatlerde gürültü kirliliğinin arttığını göstermektedir.
Kamuya açık bahçeli gazino, kahvehane, diskotek gibi yükseltilmiş müzik seslerinin yoğun olduğu işyerlerindeki gürültü denetimleri düzenli olarak yapılmakta olup Yönetmelik ile belirlenen gürültü seviyelerinin altında müzik yayını yapılması sağlanmaktadır.