Sevgili site müdavimleri ve bu yazıyı okuyan değerli arkadaşlarım.
Istranca Dağları’ndan başlayarak Meriç Nehri’ne kadar uzanan ve geçtiği hat boyunca yıllardır Ergeneli üreticiye ve Trakya’ya can veren Ergene Nehri artık bir bataklığa dönüşmeye başladı. Çarpık sanayileşme politikaları sonucunda Ergene yok olurken, Ergene’nin suladığı binlerce dekar arazi ve üretici de zehirleniyor.
Devletin ve yetkili mercilerin vurdumduymaz tavrı, Ergeneli üreticileri canından bezdirmiş durumda. Gün geçmiyor ki, Ergene Nehri birilerini zehirlemesin.
Sanayi atıkları ve asit yağmurları yüzünden tarım alanlarının verim kaybına uğradığını ve sulu tarım yapılan yerlerde çoraklaşmaların başladığını, zararın büyük olduğunu ve bunun ulusal ekonomiye yansımasının da ağır olacağını yetkililerimiz tarafından da biliniyor. Trakya’da üreticilik yapan, Ergene Nehri’nden tarlası, sığırı ve kendisi zehirlenen herkesi, temiz bir Ergene için birleşmeye ve mücadele etmeye çağıran “Trakya Köylü Kurultayı Girişimi” mücadelelerinin yapılan bir mitingle sınırlı tutulmaması gerektiğini ifade ediyorlar.
GELİN HEP BİRLİKTE ERGENE NEHRİNİN KİRLİLİĞİNE HAYIR DEMEYE BAŞLAYALIM.
VE HER PLATFORMDA ERGENE NEHRİNİN KİRLİLİĞİNİN ENGELLENMESİ İÇİN ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRELİM.
ÇÜNKÜ BU BİZİM GERÇEKTEN BİR GÖREVİMİZ. BU KİRLİLİĞİ YAPAN İNSAN OLDUĞUNA GÖRE ÇÖZÜMLEYECEK OLANDA BİZ İNSANLARIZ.
GELİN YARINLARIMIZA GÜZEL VE TEMİZ BİR ÇEVRE BIRAKALIM
SAYGILARIMLA