Bilindiği gibi, 2009 yılı sonlarına doğru, Edirne’de iki defa LİNÇ girişimi olayı yaşanmıştır. Bu haber ve görüntüler, yerel basının yanısıra, ulusal basında ve TV kanallarında da yer almıştır.
Çok açık söylüyorum, bu yazılar ve TV görüntüleri, bir Edirne’li olarak beni çok üzmüş ve bir o kadar da utandırmıştır. Ayrıca, Edirne’ye hiç yakışan görüntüler değildi bunlar. Edirne de bu değil zaten.
Edirne insanı, çağdaş, hoşgörülü, birbirini anlayan, tahammül eden, kültür düzeyi ve insani anlayışı yüksek, birbirini hor görmeyen, dışlayıcı olmayan, farklı kimlikten ve farklı inançtan insanların birarada, barış içinde yayana yaşamalarını benimseyen, kabul eden, sosyal ve kültürel bir yapıya sahiptir.
Bana sorarsanız, bu halimizi koruyalım derim. Ama birileri Edirne’nin bu görüntüsüne zarar vermeye çalışıyor galiba. Fikirlerine katılmasak bile, ihtiyaç üzerine insanların sokağa çıkıp, yasalar çerçevesinde, basın açıklaması yapması, imza kampanyası düzenlemesi, bildiri ve el ilanı dağıtması, afiş asması, Onların en doğal yasal hakkıdır. Yapılan eylem veya etkinlik, suç unsuru taşıyorsa, devletin güvenlik güçleri devreye girer, suç unsurlarını yargıya teslim eder.
Edirne’de iki defadır gördüğmüz, LİNÇ girişiminde bulunanlar SUÇ İŞLEMİŞTİRLER. Birileri de adeta buna göz yummuştur. Fırsat vermiştir. Saldırganlar hakkında bir işlem yapılıp-yapılmadığını bilmiyorum. Ama mutlaka, civardaki güvenlik kameralarından tespit edilerek, haklarında yasal işlem yapılmalıdır. LİNÇ girişiminde bulunmak suçtur, bu suçu işleyenler de mutlaka yargı önüne çıkartılmalıdır. Bu suçun tekrar işlenmemesi için, başta Valilik makamı olmak üzere, herkes üzerine düşen görevi eksiksiz yerine getirmelidir.
Bunu isterken, aynı zamanda hiçbir demokratik hakkımın kısıtlanmasını da istemiyorum. Sonuna kadar özgürlük, demokrasi, insan hakları ve hoşgörü bekliyorum. NE ZAMAN ? HEMEN ŞİMDİ. . !
SAYGILARIMLA
Edirne Merkezden
Mağdur Vatandaş
Hüseyin TAŞ