Nedir bu cafcaf?
Bu şatafat?
Hengame…
Her ne derseniz deyin…
Adını ne koyarsanız koyun…
Olan biten ilkelliktir.
***
Uygar dünya bizleri sadece uzaktan izleyip halimize gülmekte…
İlkelliğimizin yansımasını ise sanırım filmler, slaytlar eşliğinde üniversitelerinde, siyasetin nasıl olmaması gerektiği üzerine dersler vererek kullanıyorlardır…
***
Çevrenize şöyle bir bakın…
Olan biten sizleri mutlu ediyor mu?
Müsrifçe seçim harcamaları…
Çevre kirliliğine yol açan-ve özellikle son gün açacak olan-afişler, el ilanları…
Gürültü kirliliğine yol açan yüksek sesli tanıtımlar…
Bu mudur yüksek siyaset?
Bu mudur duyarlı adaylık?
***
Asla ve kat’a!
Bu değildir ve olmamalıdır…
Ancak üçüncü dünya ülkelerine yaraşan görüntülerdir bunlar…
Ve ülkemiz gerçekte üçüncü dünya ülkesi değildir…
***
Çözümün bir parçası olacaksa adayların ve siyasi teşkilatlarının şunları yapması gerekmez mi?
Evet, benim bu seçimde harcayacağım miktar şu kadardır. Ancak ben bu paranın şu miktarını Edirne’deki yardım kurumlarına veriyorum(Örneğin Kızılay’a)
Ya da ilimizdeki okullara birer bilgisayar alıyorum. .
Ben bugün(ve sonraki günlerde de olabilir)minibüsle 30 tur atmak yerine 10 tur atacağım. . 20 turun maliyetiyle il halk kütüphanemize kitap alacağım…
Olamaz mı?
Hayal mi?
Bizce olur ve hayal de değil…
Üstelik milletin gönlünü de kazanır…
Oylar da artar…
Çünkü insanlar huzursuz…
İnsanlar mutsuz…
Minibüs, avazı çıkarcasına bağıran tanıtım nidalarıyla-olmayan-siyasetini icra ederken…
Bebeler uyur uykularından ağlayarak uyanıyor…
Hasta ve yaşlılar yataklarında işkence çekiyor…
Vardiyanın bilmem kaçıncı saatinde işinden evine yorgun argın gelen işçi uyuyamıyor…
Okul öğretimini aksatıyor…
Öğrenci dersini şaşırıyor…
Dinlenmesi gerekenler dinlenemiyor…
***
Nedir bu cafcaf?
Bu şatafat?
Hengame…
Her ne derseniz deyin…
Bu tek sözcükle:
İlkelliktir…