Yaşam Koçu 6 ( Bilmek+Kabul etmek)

Paylaş

Bilgide sadece “ bilmek ya da bilmemek” söz konusudur. Oysa inançta BİLMEK+KABUL ETMEK söz konusudur. Ankara’nın TC’nin bilirsiniz veya bilmezsiniz. Buna inanmanız veya inanmamanız söz konusu olamaz.

İnsanların bilmediklerinin bildiklerinden fazla olmasından dolayı inançlarının sayısının bilgilerinden fazla olacağı düşünülebilinir. İnsanlar hayatlarının yaşanmış (geçmiş) kısmı hakkında bilgiye sahiptir. Ancak yaşanacaklar (gelecek) hakkında bilgisi olmadığı için tahmin yürütür, inanç geliştirir.

Örneğin lise 3. sınıf öğrencinin “ben geçen sene lise 2 deydim” cümlesi bir bilgidir. Çünkü geçmişe yönelik ve kesindir. Oysa “ ben gelecek sene Hukuk Fakültesi’ni kazanacağım” cümlesi bir tahmini, inancı ifade eder. Çünkü bu cümle geleceğe yöneliktir ve gelecek tam olarak bilinmez. Ayrıca beyin “ ne yapmalıyım?” sorusuna değil “ nasıl başarabilirim?” sorusuna kilitlenir. Bu da işleri kolaylaştırır.

Sosyal başarılarda inancın rolü nedir? Kişi kendine bir hedef belirlediği zaman, hedef geleceğe yönelik olduğu için bilinemezlik özelliği gösterir. Ona yönelik, tahminler yürütmeye başlar. İki olasılık vardır.

Birinci tahmin: Hedefe ulaşabilirim ( Başarı olasılığı, başarabilirim inancı geliştirir)
İkinci tahmin: Hedefe ulaşamam (Başarısızlık olasılığı, başaramam inancını geliştirir)
Kişi bu tahminlerden hangisini seçer ve güçlendirirse onun yarattığı inanca sahip olur. İNANÇ İSE KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME GÜCÜNE SAHİPTİR. Evet inancının gücü; kendini gerçekleştirme yeteneğidir. Her güçlü inanç kendi gerçeğini yaratır. Bunun anlamı sahip olduğunuz inanç davranışlarınızda, sözlerinizde, karakterinizde, düşüncelerinizde değişiklikler yaparak sizi değiştirir, dönüştürür kendine uygun – tutarlı- bir hale getirir.

Anlayacağınız beynimiz, bilgimiz olmadığı için inanç geliştirir. Bir şey kakında bilgimiz yoksa onun hakkında gerçekçi bir çalışma da yapamayız. O halde soruyu değiştirerek yeniden sormak: bu inanlardan gerçekçi olanlı hangisi ise bilinemiyorsa faydalı olanı hangisidir? Evet, gerçeği ifade eden seçeneği bilemediğimiz için doğru olan şey; şıklardan bizim için en faydalı olanı seçmektir. Sizlere önerim; eğer bir gün başarıya yönelik kararsızlık yaşarsanız “gerçekçi” çözümlemelerinize bırakın ve hangi inanç beni güçlendirir, beni motive eder, amacıma daha da yaklaştırır diye kendinize sorun. Mademki gerçeği bilme imkanınız dolayısıyla da gerçekçi bir tercih yapma imkanınız yok; o halde faydalı olanı seçin. Unutmayın ki iki olasılıktan ( tahminlerden) hangisi üzerine odaklanırsanız beyin onu delillendiren, kanıtlayan, faaliyetlere girişir. Sonunda tahmin inancını inanç ise kendi gerçeğini yaratır.

Başarabilirim inancını geliştirmenin en kolay yolu geçmiş başarılarınıza odaklanmanızdır. Beynimiz başardıklarımızın, başarabileceklerimizin teminatı olarak görür.

Pozitif davranışlar gösteren kişilerden oluşan cevrede başarabilirim inancı oluşturmak da önemlidir. İstediklerini başarmış veya başarma olasılığı çok yüksek olan kişilerle bolca vakit geçirin. Ortak çalışabileceğiniz bir iş fikir geliştirebilirsiniz.

Özgüven ve cesaret oluşturmanın en yaygın ve basit yolu “MIŞ GİBİ” yapmaktır. Cesaretliymiş gibi, kendine güveniyormuş gibi davranmaktır. Gerçek bir özgüveni ise, bir şeyi bir kez başarmak yaratır. Bir yöntemde cesur ve özgüven dolu insanlarla birlikte vakit geçirmek ve onları modellenmektir. Unutmayalım ki insan su gibidir, içine konulduğu kabın şeklini alır. İnançlarımız bizim algı kalıbımızdır. Bir anlamda insanın kalıbı inançlarıdır.

Bu yazımda, Son önerim, inanca ihtiyacınızı en aza indirecek kadar çok bilgi toplayın. Boş oturup “acaba Üniversiteyi kazanabilir miyim, yoksa kazanamaz mıyım” diye tahmin yürütmekle vakit kaybetmeyin. Gidin üniversiteyi kazanmak için nasıl çalışmak, neler yapmak, nasıl biri olmak gerektiğini öğrenin. Bir an önce hayallerinizin nasıl gerçekleştirebileceğinizi öğrenmeye başlayın. Önce başlayın önde bitirin.