Devleti tanımazlık ve Türkiye Cumhuriyeti’ne meydan okuma artık had safhada.
Son günlerde bu Ülke’de çok çirkin şeyler yaşanmaya başladı. Artık Vali’nin bile Cemaat toplantılarına katılarak Cumhuriyet’in kuruluş felsefesine kahpece dil uzattığı bir dönemi yaşıyoruz.
Bazı aydın geçinen kişilerin ve bazı Millet Vekillerinin bölücü söylemleri ile terör örgütünün kanlı eylemlerinin birbiri ile nasıl eşgüdüm halinde tırmanmaya devam ettiğini açıkça görüyoruz. Kısacası, birinin söylem ve tavırları ile diğerinin ise kanlı eylemleri ile birbirine destek çıktıklarını ve olayı terörden öte bir safhaya taşıdıklarını duyarsızca izliyoruz.
Daha dün İbrahim Binici denen Millet Vekili PKK’nın sembolü bez parçalarının arkasında saf tutup cenaze namazı kılıyor ve bununla da kalmıyor, teröristin cenaze töreninde Devleti ve Hükümeti suçlayıcı konuşmalar yapıyor.
Bu işle ilgili sorumlu ve yetkililer ise, terör neden tırmanıyor diye birbirine sorup, yıllardır MGK’da aynı kararları alıyor ve halen Amerika destekli çareler aramaya da devam ediyor.
Peki vekil denen bu adamı bağrında besleyen TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ve onun ŞAHİN Başkanı, demokrasinin kabesi sayılan bir yerde Bu Ülke’nin bütünlüğü ve cumhuriyet adına ne yapıyor? Hainliklere karşı nasıl bir demokratik mücadele veriyor?
TÜRKİYE’nin geleceği adına demokratik mücadelenin verileceği meşru zemin BÜYÜK MİLLET MECLİSİ değil midir ? Millet adına Silahlı Kuvvetler’den açıklama istemeyi düşünüyorsunuz da, bazı vekillerin terör örgütü adına yaptığı söylem ve hareketler karşısında Vekili olduğunuz Millet adına ne yapmayı düşünüyorsunuz ?
Kısacası şunu açıkça ifade edeyim ki;
Terör örgütünün sözde bayrağı karşısında saygı gösteren bir adamın her şeyden önce bu Ülke’nin Milletvekili olduğunu kesinlikle hazmedemiyorum ve kabul de etmiyorum.
Başta Meclis Başkanı olmak üzere bu duruma suskun kalanlara ve kararlı olarak mücadele etmeyerek VATAN, MİLLET nutukları ile işi idare edenlere de artık kesinlikle güvenmiyorum.