Bölücü başı terörist Abdullah Öcalan’ın saçı kendi isteği dışında kesildi diye çıkan haberler üzerine, ovadaki teröristler ortalığı ayağa kaldırmakta gecikmediler.
Ortalığı ayağa kaldıran teröristleri ikna etmek için, Adalet Bakanlığı hiç vakit geçirmeden fotoğrafa dahi gerek kalmayan çok detaylı bir açıklama yaparak ,’’Haberin yalan olduğunu, teröristin kendi arzusu ile,usulüne uygun bir şekilde ve hem de istediği tarzda traş edildiğini ‘’ortaya koydular.
Devlet’ine ve hukuka saygılı bir vatandaş olarak,eli kanlı bir terörist için dahi olsa Bakanlığımızın insan hakları konusunda gösterdiği bu duyarlı davranışı takdirle karşılıyoruz.Hemen arkasından da soruyoruz ;
– Ergenekon zanlısı olarak,Devletin elinde iken ölüme sürüklenen Kuddisi OKKIR insan olarak sizin için daha mı az değerli idi? Hastalandığı ilk andan itibaren aynı duyarlılığı onun için de gösterdiniz mi ? Eşi tarafında verilmiş dilekçelere ne işlem yapmıştınız ?Ölmeden iki gün önce tahliye ederek Devlet’i sorumluluktan kurtarmış mı oldunuz ?
– Aynı soruşturmanın zanlısı Asuman ÖZDEMİR’in sağlığı ile ilgilenmeniz için Kuddisi OKKIR’ın ölmesi ve basında haber olması mı gerekiyor du ? Eşinin yapmış olduğu önceki müracaatlar bir insanın sağlığı açısından sizin için yeterli değil miydi ?
Yüce Devletim;
Yaşatılan olaylar ve yapılan bu yaklaşımlar sayesinde bizler gerçekten şaşırıyor ve ne yazık ki kendi ülkemizde kendi durumumuz hakkında da endişeye düşüyoruz.
Tutukladığınız insanların iş hayatına yönelik bir bilgisayarı ya da kopyasını dahi geri vermeyerek onun ve arkadaşlarının iş hayatını söndürür iken,kendini anlatabilmek için yapılan girişimlerde kişileri insan yerine dahi koymaz iken,haftada bir defa on dakikalık bir telefon görüşmesi için bile insanlara kök söktürürken ,terörist başının traşı konusunda gösterdiğiniz bu hassasiyet gerçekten takdire şayan ve ibret vericidir.
Eli kanlı bir teröristin SAÇININ ,Kuddusi OKKIR isimli rahmetli zanlının CANINDAN daha önemli olduğu izlenimi veren bu yaklaşım bizleri son derece üzmektedir.
Yetkili olduğunu iddia eden birileri lütfedip de,bu yaklaşım farkındaki nedenleri ve varsa anlamadığımız gerçekleri bize anlatabilir mi ?
-Teröristlerin arkasındaki AB ve ABD odaklı dış baskıdan mı çekinilmektedir?
-Ovadaki teröristlerin şiddet eylemlerinden mi endişe edilmektedir ?
-Siyasi olarak oy kaybından mı korku duyulmaktadır?
-Yoksa bilmediğimiz daha vahim başka gerçekler mi bulunmaktadır?
Bu tür sorulara kendimce inandırıcı bir cevap bulamayınca da kuşkuya düşüyorum ve acaba diyorum;
‘’ Yetkililerimizin farkında olamadığı bazı gizli eller ,Devletine itaat eden ve sadakat gösteren insanları, inandığı değerlere karşı soğutmak için maksatlı ve örtülü çalışmalar mı yapmaktadır ? Bu tür vefalı insanları umutsuzluğa itip susturmaya mı gayret göstermektedir ?’’
Ya da daha kötüsü ;
‘’İnsanlarımız bu ülkenin geleceği adına inandırıldıkları o meşhur kırmızı çizgiler ötesi yeni bir yaşama mı alıştırılmaktadır ? ’’
Kafamızdaki bu sorulara inanılır bir cevap bulunmadığı sürece,ne yaparsanız yapın sanırım bu ülkede gerçek huzur ve güven ortamını yaratmak da mümkün olmayacaktır.