Yıl 1923, Temmuz’un 24 ‘ü .
Yer, İsviçre’de Lozan kentinde Uşi ( Ouchy)Sarayı.
Yeni doğmuş TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin Baş Delegesi ve Asker Üniformasını kısa bir süre önce çıkarmış Dışişleri Bakanı İsmet İNÖNÜ,Türk Delegelerinin bulunduğu masadan ayağa kalkarak gururlu bir şekilde imza masasına doğru yürüdü ve tam ortasına gelince durdu.Sağ elini ceketinin iç cebine götürerek renkli bir kutu içerisinden çıkardığı altın kalemle,genel sekreter Massigli’nin önüne koyduğu antlaşmayı imzaladı.
Gazi Mustafa KEMAL’in özel olarak gönderdiği altın kalemle atılan bu tarihi imza ile ;
Dört sene süren ve çok şey kaybettiğimiz I nci Dünya savaşı sonunda önümüze konan ve sonumuzu ilan eden SEVR antlaşmasını,tarihin çöplüğüne atmıştık.
Bu imza ile, Türk Milleti adına ortak geleceğimizi kuran ve onu garantiye alan bir antlaşmayı kabul etmiş ve uluslar arası alanda eşit haklara sahip ve tam bağımsız bir devlet olduğumuzu da tüm dünyaya açıklamıştık.
Atılan imza ile,bu ülke aleyhine yabancılara tanınmış sömürge yaklaşımlı tüm ticari,siyasi ve hukuki ayrıcalıklara son vermiştik.
Atatürk gibi bir liderin önderliğinde Milletçe verdiğimiz Kurtuluş Savaşı sonucu kabul ettirdiğimiz bu antlaşma ile, başta Anadolu olmak üzere Batı Dünyası’nın Türk Varlığına yönelik yüz yıllık hesaplarına noktayı koymuş ve hayallerini boşa çıkarmıştık.
Milletçe el ele,omuz omuza,dayanışma içerisinde çok büyük bedeller ödeyerek elde ettiğimiz bu zafer, ONURLU BİR DURUŞLA ve ALTIN KALEMLE imzalamaya değmiş ve ülkemizin güzel insanlarına da umut dolu mutlu bir dünya kurmuştuk.
Yıl 2008,Bugün.LOZAN antlaşmasının ve tarihi ALTIN KALEM’in 85 nci yılı.
Yer,Atalarımızın bize bağımsız ve egemen olarak teslim ettiği GÜZEL ÜLKEM .
At ve it izinin özellikle birbirine karıştırılarak, herkesin birbirine ötekileştirilerek, tüm ortak değerlerimizin ve güzelliklerin toz bulutu altına sokularak sinsice kirletilmeye ve sözüm ona çağdaş yöntemlerle de yeniden paylaşılmaya çalışılan GÜZEL ÜLKEM .
Eğer LOZAN’ı gerçekten kutluyor isek;
LOZAN’ın,ortak tarih bilincimizin ve varoluşumuzun en önemli parçası olduğunu,bu antlaşma ile Batılılar karşısında elde ettiğimiz kazanımlar üzerindeki mücadelenin halen devam ettiğini, bu ülkede yaşayan herkesin ve özellikle de bu ülkeyi yönetmeye soyunan herkesin çok iyi bilmesi ve ona sadakat göstermesi gerekmektedir.
Bu ülkenin KURTULUŞ ve KURULUŞ ANTLAŞMASI’nın 85 nci yılını kutlar iken ;
’’BİZE EGEMEN ve BAĞIMSIZ BİR ÜLKE BIRAKMA UĞRUNA CANINI, KANINI ve EMEĞİNİ VERENLERİ SAYGI İLE ANIYOR ve YAPILAN BU ONURLU MÜCADELEYE SAHİP ÇIKMAYI KUTSAL BİR GÖREV KABUL EDİYORUM. ‘’
NOT : Bu antlaşmanın Ülkemiz ve insanlarımız açısından öneminin yanı sıra, özellikle EDİRNE açısından gurur verici olan ve hepinizin bildiği iki noktayı daha vurgulamak istiyorum.
– Edirne ilimizin en güzel köşelerinden biri olan KARAĞAÇ,uzun tartışmalar sonucu Yunanistan’dan tazminat karşılığı son anda kurtarılan Meriç’in ötesindeki tek toprak parçamızdır.
– Antlaşmayı imzalayan Dışişleri Bakanı İNÖNÜ ise o sırada EDİRNE İlimizin MİLLETVEKİLİ’dir.