Radikal Gazetesi’nin 17 Mayıs 2006 tarihli baskısındaki bir haber hem ilgimi çekiyor hem de ülkemizin iyiliği için yapılan faaliyetlerin, bazılarının nezdinde hiçbir değerinin olmadığını görünce üzüntü içerisine giriyorum.
Kendini, insanları her zaman güzelliklere teşvik etmeye adayan saygı değer medya mensuplarımızdan bazıları maalesef bunu tam ters yönde kullanıyor. TCDD’nin 150. kuruluş yıldönümünde insanlara vereceği güzel mesajlar çerçevesinde yürüttüğü geniş çaplı faaliyetleri yerel medyada ilgi görürken ve desteklenirken ulusal medyada (bazı arkadaşların deyimiyle yaygın medyada) maalesef ilgi görmedi.
TCDD Malatya 5. Bölge Müdürlüğü’nün başlattığı bu faaliyetler, yıllardır ülkemizin başına bela olan ve her geçen gün mali zararlara yola açan “tren taşlama” probleminin önüne geçmeye yönelikti. İlkokul çocuklarına “Sevgi Treni” hazırlayan Bölge Müdürlüğü, çocukları trenle gezdirdi ve çeşitli hediyeler verip treni sevdirme faaliyetlerini sürdürdüler. Bölge müdür yardımcısı Mustafa Çalık’ın ifadeleri, faaliyetleri açıklayıcı nitelikteydi : “Trenlere taş atılması sebebiyle demiryollarına verilen zararın önlenebilmesi amacıyla, TCDD Genel Müdürlüğü tarafından bir dizi etkinlik ve faaliyet planlanmıştır. Bu amaç için adına “Sevgi Treni” dediğimiz tren turu düzenledik. TCDD, Cumhuriyetimizin 1923-1950 yılları arasındaki 27 yıllık bölümünde altın çağını yaşamış, ancak bu tarihten sonra ihmal edilme ve bu olumsuz muamele ülkemizde ‘olmazsa olmaz ve vazgeçilmez bir karayolu’ imajını geliştirmiş, acı bilançosu da ne yazık ki çok ağır olmuş. Bu yüzden TCDD’nin ihmal edilmemesi ve toplumun demiryollarına yönlendirilmesini amaçlıyoruz”
Ülkemiz bu konuda çok büyük sorunlar yaşıyor. Trenlerimiz 15 senede 45 bin kez taşlandı ve demiryolları 550 bin YTL zarara uğratıldı. Bunun devam etmesini izlemek yerine bir an önce harekete geçen Demiryolları’nı kutlamak yerine faaliyetlerini korkutucu eylemler olarak göstermek pek iyi olmuyor.
Gezi esnasında ağız ve diş başta olmak üzere sağlık taramasından geçirilen ve çeşitli hediyeler verilen çocukların ifadeleri, faaliyetlerin ne denli başarılı olduğunun göstergesi. Okullarında bu güzel faaliyetlere yönelik yazılar yazan ve televizyonlarda konuşan çocukların tek isteği bu faaliyetlerin devam ettirilmesi.
Halkımız böyle istiyor. Bir de bunu insanlara ileten yazılı ve görsel kaynaklara bakalım: (Tövbe Turizm – Diyarbakır’da özel tur düzenleyen TCDD’nin görevlileri, trene taş atan çocukları yakalayarak zorla trene bindirdi. Trende hediyeler verilen çocuklar, taş atmaya tövbe etti.)
(TCDD, zorla trene bindirdiği çocuklara illallah dedirtti.)…
Güzellikleri amaçlayan faaliyetleri desteklemek ve halkı bu konuda bilgilendirmek medyanın görevi. Her hareketin altında kötü bir niyet aramaya gerek yok. Bu sadece iyi işlerin gelişmesini engelleyecektir.
Bu konuda biraz daha hassas olmamızı ümit ediyorum.
Mehmet Fatih ÖZTARSU
http://www.tacmahal.org/yazar.php?id=668