TARİHİ AÇIK HAVA MÜZESİ-EDİRNE
Bir asra yakın Osmanlı Devletine başkentlik yapmış olan her köşesi tarih kokan ve tabi güzelliği ile tarih ve açık hava müzesi olan Edirneye İstanbuldan otoyol ile 2-2.5 saatte ulaşmak mümkündür.
İstanbuldan Edirneye ister otoyoldan, isterseniz Çorlu, Lüleburgaz, Babaeski İlçelerinin bulunduğu yoldan ilerlerken, ayçiçeği tarlalarının boynu bükük masum sarıçiçekleri arasında yolculuk edersiniz. Manzaranın güzelliği göz zevkinizi okşar, yorulmuş olan zihninizi dinlendirir. Sizleri alır güneşin doğduğu ufka hayal dünyanıza götürür.
Edirne otogarına ulaştığınızda, tam karşınızda Trakya Üniversitesinin yerleşkesi ve Tıp Fakültesi binasını görürsünüz. Tarihte insanlardaki rahatsızlıkları, ruhsal hastalıkları gidermek için Türk Sanat Müziğinin değişik makamlarının (Rast, saba, uşşak, hicaz, isfahan, buselik, büzürk, neva, ırak, gibi) hastalara dinletilerek tedavinin uygulandığı II. Bayezid Külliyesine sahip olan Edirne günümüzde de Üniversitesi ile bir eğitim ve kültür merkezidir.
Şehre doğru yol alırken Kırkpınar yağlı güreşlerini simgeleyen pehlivanların güreş tutmuş halini görürsünüz.
Şehre doğru uzanan yolun tam karşısında Mimar Sinan ın Ustalık eserim Dediği Selimiye Camii o muhteşem yapı anayolun tam karşısında sanki iki minaresi varmış gibi görünür. Bu da Edirneye ve Selimiye Camiine özel bir görünüştür.
Edirneyi gezerken tarihin her sahifesini düşünerek görmek mümkündür. Edirne Eski Camii, Selimiye Camii, Üç Şerefeli Camii, Muratağa Camii, II. Bayezid Külliyesi ve Şükrü Paşa tabyaları ile yurtdışından Anavatana girenler ve buradan Avrupaya kara yolu ile yolculuk yapanlar için Türklük ve İslam mührünü hatırlatır. Osmanlı Devlet geleneğinden günümüze kadar Cuma günü hutbeye kılıçla çıkma ve hutbeyi kılıçla okuma geleneğinin gerçekleştiği Camii Eski Camidir. Eski Camii 1414 yılından beri faaliyette olan dokuz ayrı kubbesinin süslemesi farklılık arz eden yazıları ile ünlüdür. Ayrıca Eski Camide Hacı Bayram Velinin zamanında vaazlarını vermiş olduğu ve daha sonra Fatih Sultan Mehmetin Hocası Akşemsettin tarafından kullanılan Hacı Bayram Veli Makamı da görülebilir.
Koca Sinanın eseri olan Selimiye Camiinin dört minaresinden kuzeyde bulunan iki ayrı minarenin üç şerefesine giden yolun üçünün de ayrı olduğu gibi, üç şerefeli caminin de dört minaresinin farklı desenlerde ve boyda olduğu gibi, üç şerefeli olan minareye de üç ayrı çıkış yolunun olduğu görülmeğe değer bir ustalık ve sanat eseridir.
Kapalı çarşıları, arastaları, camileri, kırık minareleri ile Edirne bir tarih belgeselidir.
Yemek çeşitlerinden özellikle ciğeri ve köftesini mutlaka tatmakta yarar vardır.
1361 yılından itibaren 647 yıldır günümüze kadar devam eden özenle ve titizlikle yürütülen Kırkpınar yağlı güreşlerinin yapıldığı er meydanına sahiptir. Sarayiçindeki er meydanına her yıl 2000 dolayında pehlivan davet edilmekte, Edirne Belediyesinin İl içinden ve dışından gelen yaşları küçük-büyük pehlivanları ve misafirlere sunduğu hizmet ve organizesi takdire şayan bir davranıştır. Günümüze kadar gelen Edirne Belediye Başkanlarının 647 yıldır bu güzel geleneği devam ettirmiştir. Kırkpınar yağlı güreşleri Sarayiçinde her yıl haziran ayı sonu başlayan, kıran kırana devam eden pehlivanlık ve başpehlivanlık güreşleri temmuz ayının ilk haftasında sona ermektedir. (Bu yıl 648. Kırkpınar Yağlı güreşlerinin 29 Haziran-05 Temmuz 2009 tarihlerinde yapılacağı.)
İnsanların düşünmesi ve ibret alması açısından Bayezid Külliyesini, Şükrü Paşa Tabyalarını, Balkan Şehitliğini mutlaka görmesi gerekmektedir. Ayrıca Fatih Köprüsü, Adalet Kasrı, İbret taşı, saygı taşı, Kırkpınarın yakın tarihimizin başpehlivanlarını görülmesi gereken zenginlikleridir. Balkanlardan doğan Tunca ve Meriç nehirleri nazlı nazlı Edirne şehrinin içinden akarken şehre vermiş olduğu güzellik, temiz hava ve serinlik ile denize kıyısı olmayan, içerisinden ırmaklar geçmeyen şehirlerimizi şu sıcak yaz mevsiminde gıpta ile imrendirecek bir güzelliğe sahiptir.
Edirnenin 400 yıldır devam eden sabundan meyve yapma işi ve aynalı süpürge işleri gibi el sanatları hala devam etmektedir. Ayrıca Edirnenin tarihi zenginliği Romanları (Şoparları) ise Edirne nin değişik alanlarında çalışırken görmek mümkündür. Edirnede turistik eşyaları arastalarda görmek ve güler yüzlü esnaflarından alış-veriş yaparak almak mümkün olduğu gibi Etur dan (Edirne Turizm ve Endüstri A.Ş.) da almak mümkündür.
İki devlete sınırları olan Edirnemizin yurtdışına doğru açılan 3 gümrük kapısı mevcut olup, Bu kapılar Kapıkule, Karaağaç ve Hamzabeyli dir.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Edirneyi son ziyareti olan 25 Aralık 1930 günü kendisine gösterilen saygı ve karşılama sonucu; Bu güzel Edirne kenti halkının hakkımda gösterdikleri candan duygu ve gösterilerden kıvanç duydum. Uygun zaman düştüğünde bu güzel Edirnemizi tekrar ziyaret edeceğimi vaat ediyorum. Selam ve sevgilerimi sayın ve sevimli Edirne halkına ulaştırmanızı rica ederim. Allaha ısmarladık. Sözleri ile Edirneden ayrılmıştır.
İnsan ilişkilerini iyi kurabilen, güvenilir, samimi ve dürüst, anlayışlı ve sabırlı insanların yaşadığı bir şehirdir.
20. ve 21. yüzyıla liderliği ve zekâsıyla damgasını vuran M. Kemal Atatürkün övgüsüne ve sevgisine mazhar olmuş şehrimizdir. EDİRNE (Gezi notlarım) 10.09.2008
Tahsin LÖK
tahsinlok@hotmail.com
MERSİN