Evliya Çelebi’ye göre Kavaflar (özenilmeden yapılmış, düşük nitelikli, ucuz hazır ayakkabı yapan ya da satan esnaf) Çarşısı olduğu belirtilen arasta (çarşılarda aynı işi yapan esnafın bulunduğu bölüm) III.Murat tarafından 1590 yılında Selimiye Camisi’ne gelir sağlamak amacıyla yaptırılmıştır. Mimarı Davut Ağa’dır. Mimar Davut Ağa, Mimar Sinan’ın kalfalarından olup, Sinan’ın vefatından sonra Osmanlı Devleti’nin baş mimarlığına getirilmiş olan Türk mimardır.
Selimiye Camisi’nin dış avlusunun batı duvarı önünde, kuzey-güney doğrultuda yer alan ana kolla buna dik bir kısa koldan oluşan yapı 255 m. uzunluğunda olup 124 adet dükkândan meydana gelmektedir. Cami arazinin batıya doğru eğimli olduğundan ötürü avlu zemininden 5 metre daha aşağıdadır. Avludan buraya iki merdivenle inilmektedir. Arastanın Selimiye Camisi avlusundan inilen iki ayrı merdiveni dışında üç girişi daha bulunmaktadır.
Taş-tuğla almaşık örgülü yapıda 73 kemerli tonozlarla örtülü sokağın iki tarafında sıralanan dükkânlar kare planlı olup beşik tonozlarla örtülüdür. Dükkânların dışa açılan pencereleri yoktur. Tonoz örtünün eteklerindeki pencerelerle arasta sokağı aydınlanmaktadır. Arastanın kuzey, güney ve batı yönlerinde dışa açılan birer kapısı bulunmaktadır.
Caminin şadırvan avlusunun yan kapıları ile aynı eksen üzerinde yer alan kısa kolun kesiştiği yerde birbirinden farklı geometrik motifli pencerelerle süslenmiş oldukça gösterişli bir “dua kubbesi” ile örtülüdür. Dua kubbesinde, burada dükkanı bulunanların her sabah, doğru iş yapacaklarına ant içtikleri ve dua ettikleri bilinir.
Dua kubbesinin yakınında bulunan ve dışarıya doğru taşkın mekanı bazı sanat tarihçiler “sıbyan mektebi” bazıları da “darülhadis” (hadis öğrenimi için kurulan medrese) olarak tanımlamıştır. Bazı tarihçiler de “dârülkurrâ” (Kur’an öğretilen ve hâfız yetiştirilen mekteplerin, kıraat tâlimi yapılan medrese veya bölümlerin genel adı) olarak tanımlamaktadırlar.
Yüksek kasnaklı dua kubbesinin doğusundaki merdivenler cami avlusu ve arasta arasında bağlantıyı sağlamaktadır. Ayrıca kuzey ve güney köşelerinde daha küçük merdivenli bağlantılar vardır. Günümüzde park olarak düzenlenmiş batı yönünde eskiden bazı yapılarla “Yemiş Kapanı” denilen iki katlı, geniş avlulu bir hanın bulunduğu bilinmektedir.