KUZULAR İÇİN ASLANLAR
Filminden yola çıkarak, günlük yaşantımıza uyarlayarak yazıma başlıyorum. Zaten sizler o filmi seyretmiştiniz…
Obama’nın arzusu; Afganistan’ a 30 bin yeni askerin daha ihtiyaç olduğunu kabul edip ve göndermeyi düşünmüş olması… Bu düşüncesini de basın açıklamasında dünya ülkeleri ile paylaşması ile oluşan senaryoda aklıma gelen ilk şey kuzular için aslanlar filmi oldu.
Planladıklarını gözünü kırpmadan bir solukta aktaran Obama’ya NOBEL barış ödülü verilmişti. Belli ki barışçıydı, barış bu ise o ödül yanlış kişiye verilmiş olduğu kanısındayım. O zaman barış taraftarıydı da şimdi mi savaşçı oldu. Bildiğim barış masada olur. 30 bin askerle nasıl barış olunuyor? ve bu işe son verecek. Fikir değiştirmiş, olabileceği doğrultusuna girdiğini algıladım ben. Siz ne düşünüyorsunuz bilmem. 2011 de AB. Askerini tamamen geri çekeceğini bildiren Obama, bu kadar kesin ve net Amerikan halkı için tabii çok güzel bir haber, haydi hayırlısı olsun. ( aralık ayındayız, bir senede Afganistan’da barışı sağlayacak) sağlar, sağlar nerde sağlar bunu da yaşayıp göreceğiz.
Afganların mucahitleri ile baş edemeyip çekilen kızıl ordudan sonra ikinci büyük ordu Obama’nın ordusunu da bağrından çıkarmayı başaran Afganlara… ve henüz sağlanmamış barış için 30 bin asker ihtiyacı olduğunun bilgisi ister istemez, bana kuzular için aslanlar filmini çağrıştırdı.
Savaş görmemiş bilgisayar kuzuları, vatan severlik ve birkaç kuruş paranın uğruna aslanların önüne yem olarak seçilecek desteğin Türkiye’den gelmesi planlanması hiçte iç açıcı değil. Başbakan Erdoğan’a allayıp pullayıp anlaşması yapılacak. Oyuna gene yenik başlayan Erdoğan farkında bile değil, her yerde gazel okuyor amma… olanlarda ortada. Ne güzel var mı arttıran her şey para için.
Hal böyle iken Afganistan’ı değiştirmek imkansız 300 bin askerde olsa. Dünyanın bu köşesindeki ileri atılımlar Obama sayesinde başlamadı. Şimdi biz yangını anca körükleyebiliriz, ama ılımlılık ateşini Afganlar yakmak zorunda. Onlar bunun bitmesini istemiyorlar ki. Senelerdir Talibanı kim ne için besliyor?.
Hem bize ne başka ülkenin işine…
“Yurtta sulh cihanda sulh” deyip yürüsek, zaten çuvallıyoruz, Gazre örneği daha dün gibi karşımızda, hele hele dağdan getirdikleri de bonusu, bu halimizde zaten çok iyi bilinmekte başka ülkelerin maşası olmaktan bir türlü kendimizi soyutlayamıyoruz.
Beklide toplumumuzun % 65 cemaattan gelme olduğundan da olabilir. İnananlar Başbakanın vaadlarına kanıyor hani bir söz vardır. “Fakirle gülmektense, zenginle ağlamak daha iyi” diye. Nede olsa kendileri de cemaatcı.
Orta doğunun kaderini değiştirmek nedense Türkiye’nin görevlerinden biriymiş gibi algılanmasının da…
Sebebi; yürü be denince koşanları ve hatta uçanların olduğunun mevcüdiyetinin varlığı, aksi olsaydı. Yürü be denince koyun gibi itiat edeceklerine otursalar veya geri çekilseler cesaret edipte kim senden destek istemeye cüret gösterir, kimin aklına gelirsin? Ama,
Askerlerimi Afganistan’dan çeker halkımın gözüne girerim. Ucuz asker olarak Türkiye’den gelmelerine de bir sakıncası yok, hatta onlar için başarı olur, düşüncesi ile hareket etmiş olamaz mı Obama?
Afganistan’da olup biteni anlayabilse bizim cemaatcılar orada çoğalmak yerine, orada varlığını nasıl azaltacağını düşünmesi gerekmez mi?
Senelerdir Afganların güvenliğini koruyan, sağlığı için uğraş veren Türk ordusu nasıl birden fikir değiştirip silahlanıp dağlara ava çıkması istenilir, orada aylarca sağlanmış güveni artı oraları da çok iyi biliyorlar, şimdi çatışabilirler. Asıl bunu düşünmemiz gerek, Obama öyle istiyor diye Afganistan’da ulus inşa edilemez.
Bu cabayı haklı çıkaracak Afganistan’la ortaklığımız, ülke içi desteğimiz, NATO müttefiklerimiz, mali kaynaklarımız veya ulusal çıkarlarımız yok.
Eeee Afganistan’ın yeniden inşası için geçen 20 – 25 yılın vebalini kim ödeyecek, boşuna kaybolmuş kayıp zaman, ölenler, yoksulluk olgusunu yok sayamayız. Hiçbir şey olmamış gibi durup – oyunu karşıdan seyrederek, kazanılmadığını benim ülke insanın her nedense bilmiyor. Anlamakta istemiyor, durmadan her türlü oyuna açığız imajı, ise işe yarıyor. Sil baştan, çevir kazı yanmasın
Dolayısıyla bu işi, Afganların azami güvenliğini daha az para ile ve daha az askerle Türkiye’den sağlarız stratejisine yenik düşmeyelim. Yoksa yürü be nöbete olmaktan öte, yürü be çatışmaya dönüşmesi tehlikesi ile karşı karşıyız.
Ha PKK. ile çatışmışsın ha Talibanla onlarında istedikleri aç kalmamak ve insan gibi yaşamak.
O zaman asker göndermekle bu iş çözümlenemez, Talibanı destekleyen halk, halkının örgütü desteklemesini istemiyorsak. Ekonomik ve sosyal tedbirlere ağırlık verilmeli geç kalınmadan.
Halka iş, eğitim, sağlık götürülmeli, bu sözler oldukça tanıdık gelmeli bizde de aynı sorunlar yok mu ülkemizde?.. Şu ana kadar zaten orada 700 asker vardı. Şimdi sayılarının 1750 ye çıktığını bilmekteyim… Halbuki sosyoekonomik tedbir önermek her nedense kimseler tarafından düşünülmüyor.
“Kuzular” kendileri yerine ölecek yeni “aslanlar” istiyor, ha ne diyorsunuz?