Yedi Evladımız’ı tarihin sonsuzluğuna uğurladık.
Nur içinde yatsınlar.
Bir şey yapamamanın üzüntüsü ve çaresizliği içerisinde
ailelerine ve özellikle de annelerine başsağlığı diliyorum.
Kalleş pusuyu iki gün boyunca sahiplenen kimse olmadığı için, ne yazık ki Bakan düzeyinde bazı yetkililer de dahil olmak üzere birçok kişi “Kim yapmış olabilir” söylemleri ve imalı yorumlar ile şüphe yaratmaya, zihinleri bulandırmaya ve konuyu saptırmaya çalıştılar.
Kim çıktı!.. Kim olacaktı ki ? Ya PKK ya da onunla işbirliği yapabilecek kiralık bir terörist grup.
Peki bu konuşan yetkili kişiler için, hainlerin kim olduğu kadar, eylemle ilgili önceden neden haber alınamadığı da önemli değil mi ?
Şu bilinmeli ki, bu teröristlerin böyle bir eylemi gerçekleştirilebilmesi için;
-Karakol ve bölgedeki Güvenlik Güçleri hakkında bir süre bilgi toplamaları ve bu bilgileri de bir yerlere ulaştırmaları gerekir.
-Eylem yeri ve şekli konusunda detaylı bir keşif ve buna dayalı bir plan yaparak koordine etmeleri zorunludur.
-Eyleme katılacak teröristlerin bir araya toplanması, onlara talimat verilmesi, pusu bölgesine getirilmesi ve hatta kaçış planı dahil olmak üzere birçok durumda provanın yapılması lazımdır.
-Eylem sırasında teröristlerin zorda kalma ihtimaline karşı çevrede hazırda bekleyen ilave destek unsurlarının bulunması ve bunlar arasında da güvenilir bir irtibat olması gerekir.
Aslında özellikle eylem öncesinde bu belirttiklerimden çok daha fazla faaliyet ve çalışma yapılması gerekir de, bu saydıklarım ilk anda aklıma gelenler.
Tüm bunları düşününce insan sormadan edemiyor ?
Bu Ülke’de her tarafı ve herkesi dinleme, takip etme imkan ve kabiliyetinde olan güçler acaba bu terör eylemi ile ilgili neden hiçbir şey tespit edememişler ?
Hem de terörle ilgili belirtilerin çok daha kolay tespit edilebileceği TOKAT gibi sakin bir bölgede.
Teknik imkan ve kabiliyetleri, siyasi maksat ve çıkar amaçlı dinlemeler ve takipler için kullananlar, çok ciddi ve insan hayatını ilgilendiren konulara gelince neden etkisiz ve çaresiz kalmışlar ?
Böyle bir eylem öncesi teröristlerce yapılması gereken birçok hareketi, buluşmayı ve görüşmeyi nasıl olmuş da teknik imkanlarla tespit ve takip edememişler ?
Bu Ülkede dinlenen, takip edilen ve bir kısmı basına servis edilen konular, teröristleri ve yapacakları kanlı eylemleri tespit etmekten çok daha mı önemli ? Karadeniz bölgesine bazı teröristlerin sızdığı ve eylem için fırsat kolladığı yolunda herkesin söyleyebileceği genel bir bilgi vermek yeterli mi ? Teknik olarak takip edip eyleme yönelik bilgi elde etmedikten sonra her bölge için söylenebilecek bu çok genel bilgi, sorumluluğu üzerinden atmaktan başka ne işe yarar.
Arınç gibi o çok konuşan siyasiler ile televizyon kuşu Altan gibi sözüm ona aydınlar neden işin bu yönü üzerinde durmuyorlar da, yine ortalığı bulandıran ifadelerle gerçeği saptırmaya çalışıyorlar ?
Kısacası bu Ülkede;
Yedi Askerimizi Şehit eden TERÖRİSTLERİ DİNLEYİP, TAKİP EDECEK ve de EYLEMİ ÖNLEYECEK teknik imkan ve kabiliyete sahip değil miyiz ?
Değilsek neden ?
Her lüks ve çıkar için var da, bu işe gelince mi para ve teknik imkan yok ?
Eğer imkanımız var ise, o zaman nerede ?
Bu imkan ve kabiliyetler bundan daha önemli olması gereken hangi olaylar için ve ne maksatla kullanılıyor ?
Bir vatandaş olarak bunların cevabını ararken içimden
geçeni de açıkça söylüyorum.
“Yazıklar olsun hedefini ve önceliğini tespit edemeyen acizlere ve basiretsiz kapı kullarına. ”