Asker sevgili

Fıkra

Ertesi gün Askere gidecek olan delikanlı sevgilisiyle son kez başbaşa bir zaman geçirebilmek için yemeğe davet eder. Sahil kenarındaki bir balıkçı lokantasında yemek yerler. Delikanlı genç kıza bir yüzük uzatarak;
-Bunun sende kalmasını istiyorum, annemin yüzüğüydü, bunu parmağında gördükçe beni sevdiğine inanacağım, eğer birgün göremezsem beni sevmediğini düşüneceğim
der.
Genç kız büyük bir onur ve mutlulukla yüzüğü parmağına takar.
Ertesi gün olur, ayrılık vakti gelmiştir.
Delikanlı Askere gitmek üzere vapura biner, sevgilisi onu sahilden el sallayarak iki gözü iki çeşme uğurlamaktadır.
Vapur ağır ağır uzaklaşırken, derken o da ne?
Kızın yüzüğü biraz da bol olmasından dolayı parmağından fırlayarak denize düşer. Sevgilisinin askere gittiğine mi yansın, yüzüğün düştüğüne mi?
Nasılsa sonra izah ederim diyerek sahilden evinin yolunu tutar.
Aradan aylar geçer, askerlik biter, Delikanlı gittiği vapurla geri döner…
Vapurun gelişini genç kız büyük bir sabırsızlık ve mutlulukla beklemektedir.
İki sevgili biribirlerine doyasıya sarılarak hasret giderirler.
Derken delikanlı kızın elini tutar ve parmağında yüzüğün oladığını fark eder.
-Yüzüğün nerede?
diye sorar…
Kız kem küm edip izah etmeye çalışsa da delikanlıyı inandıramaz.
Delikanlı: “beni kandırdın, artık seni sevmiyorum, ama yine de geçmiş günlerin hatrına beni son uğurladığın lokantada ayrılmak isterim senden” diyerek kızı kolundan tuttuğu gibi sahil kenarındaki balıkçı lokantasına sürükler.
Garsona 2 porsiyon balık sipariş ederler. İkisi de konuşmamakta ve kız gözyaşlarına boğulmaktadır.
Derken balıklar gelir, kız istemeye istemeye balığı keserken birden balığın içinden ne çıksın ????????????

………………………………YÜZÜK???????????????????????

………………………………HAYIR…………………………………………………….

::::::::::::::::::::::::::::::::KILÇIIIIIIIIIK…………………………………………….