Uzun süredir yazmıyorum.
Daha doğrusu yazamıyorum.
Neden mi diye soracak olursanız işte kısa açıklaması…
Geçmiş birikimim gereği ilgi duyduğum ve fikir beyan edebileceğim konular genellikle Anayasada belirtilen temel ilkeler çerçevesinde Ulus Devlet ve Cumhuriyet değerleri ile terör ve güvenlik konusunda görüş ve yaklaşımlardır.
Belirttiğim kapsamda önemli gördüğüm konularla ilgili güncel gelişmeler doğrultusunda yaklaşık dört yıldır bir şeyler ifade etmeye ve düşündüklerimi samimiyetle paylaşmaya çalışıyorum.
Nasıl bir düşünce ve görüşle !…
Elbette, Ulusal ve Milli değerler ile Cumhuriyet ilkelerine sadakat duyması gereken demokrat bir vatandaş sorumluluğu ve gözü ile.
Peki ne oldu da yazamıyorum.
Yoksa teslimiyet mi diye soracak olursanız !..
Elbette hayır.
Teslimiyet yok amma, samimiyetle ifade edecek olursam yaşanan geçici bir hüsran ya da küskünlük gibi bir şey…
Kısa izahı veya adı: HÜSRAN.
Neden mi derseniz !….
Çok özet ve açık bir ifade ile.
Güç sahibi olanların söylem ve eylemlerinde Ulus, Millet ve Cumhuriyet değerlerini artık çok rahat bir şekilde hiç yerine koydukları ve çoğunlukla da onların sesine itibar edildiği için.
Öte yanda daha da önemlisi ise ;
Ulus, Millet ve Cumhuriyet değerlerinin kıymetinden bahsedenlerin konum ve sayı itibarı ile önemli bir kısmının ortadan silindikleri ve sadece bir hiç oldukları açıkça ortaya çıktığı için.
Ya bundan sonrası !…
Elbette bu geçici hüsran bitecek, sağlığımız yerinde oldukça imkanlarımız ölçüsünde sözümüzle, yazımızla, duruşumuzla üzerimize düşen vatandaşlık görevi de yerine getirilmeye çalışılacaktır.
Ve;
Bu Ülkede gerçekten demokrasi var deniyorsa,
Birileri çok güçlü olsa da,
İnanıyorum ki, Bu Ülke’nin Yurtseverleri takatları ölçüsünde demokratik mücadelelerine devam edip, KAYBEDİLEN MEVZİLERİ BİRER BİRER YENİDEN ELE GEÇİRME fırsatını yakalayacaktır.
İşte o zaman , gerçekler tam olarak ortaya çıkacak ve İNANILMASI ZORUNLU DEĞERLER DE YENİDEN OLMASI GEREKEN YERİNE KONACAKTIR.
Kalın sağlıcakla.