Cuma günü basında geçen haberlere göre;
Deniz Feneri ile ilgili soruşturma kapsamında 17 ayrı adrese baskın düzenlenmiş.
Manşetlere bakarsak,hem de ŞOK BASKINLAR…
………………………………
Hepimizin az çok bildiği bu konunun biraz geçmişini düşünürsek;
Ülkemiz’de ve Avrupa’da insanlarımızın inancına ve insani duygularına seslenerek, Deniz Feneri adlı bir dernek tarafından muhtaçlara yardım görüntüsü altında, para ve malzeme yardımları toplandığı bilinmektedir.
Daha da ötesi, bu derneğin bazı siyasi güç odaklarınca bir şekilde KIZILAY’ı ve
TÜRK HAVA KURUMU’nu ikinci plana itecek şekilde ön plana çıkarılmaya çalışıldığı da bir gerçektir.
………………………………..
Yaklaşık iki yıl önce Almanya’da yürütülen bir soruşturma ve dava sonucu basın kanalı ile verilen haberlerden öğrendik ki ;
Hayırsever, inançlı ve vefalı insanlarımız din ve inanç sömürüsü ile kandırılmış.
Toplanan bu yardımlar ne yazık ki, özellikle ticari ve siyasi güç yaratma adına amacı dışında kullanılmış.
Paraların önemli bir kısmının da, şirketin Türkiye’deki uzantılarına gönderildiği ve bu soygun işinin Türkiye’deki ortak ve kardeş kuruluşlarla birlikte yapıldığı iddia edilmiştir.
…………………………………….
Nerede ise iki yıldır konuşulan tüm bu iddialardan ve konuşulanlardan sonra geçtiğimiz Cuma günü (16 Ekim 2009) basında geçen haberlerden anlıyoruz ki;
Konu ile ilgili olduğu iddia edilen dernek, adres ve televizyona baskınlar, hem de “ŞOK BASKINLAR” yapılarak evrak ve belge araştırması yapılmış.
Umarız, baskın tarzında yapılan aramalar sonucu iddiaları ortaya koyacak bilgi ve belgelere ulaşmak mümkün olmuş ve ilgili kişiler üzerinde de basının ifade ettiği ŞOK etkisi yaratılmıştır.
……………………………………
Temenni ederiz ki,şok etkisi yaratacak benzer çalışmalarla ;
İnanç ve insani değerleri kendilerine maske yaparak vatandaşlarımızı istismar eden, TARİKAT ( Cemaat )-TİCARET ve SİYASET bağlantılı üçayaklı CUMHURİYET KARŞITI çete’lerin gerçek yüzünün ve bu ülkede nerelere kadar ulaştıklarının ortaya çıkarılması mümkün olabilsin.