NİÇİN OKUMALIYIZ?
21. Yüzyılda okuyan ve yazan insana ihtiyacımız vardır. Zira insan okurken, yazarın zihin dünyasında gezer, kendinin bilgisinin dışındaki bilgi ve kültürü de okuyarak öğrenir. Spor; insanın beden ve ruhsal gelişimini sağlıklı hale getirmektedir. İnsanlar beyin ve ruhunu ancak okuyarak, besleyebilirler.
Kur’ an-ı Kerimde 6666 ayetin içerisinde Kâinatın Yaratıcısı insanlara; Dinin kurallarını, insanlar arası ilişkileri ve önceki dönemlerde yaşanan olayları açıklamış olmasına rağmen ilk ayet olarak “OKU” emrini semadan Resulüne ilk emir olarak indirmiştir. “OKU” emri incelendiğinde, bütün insanlar içindir. Burada erkeklerin veya bir kısım insanların okuması, bir kısmının okumaması gibi anlam bulunmamaktadır. Kısaca “OKU” emri insan için, insanlık içindir. İnsanlar niçin okumalı? Sözünün cevabı aynı zamanda bu ayet içerisinde saklı olmakla birlikte, Yine Kur’ an-ı Kerimde “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” Ayeti ve Allah Resulünün, “İlim Çin’de de olsa gidip, alınız, İlim Müminin yitik malıdır.” Sözü, Hz. Ali’ nin “Ben ilmin kapısıyım.” Sözü, Yine Hz. Ali’ nin “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” Sözleri insan için okumanın önemini bizlere vurgulamaktadır.
Ülkemizde yaşayan insanlar Ankara’ daki Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün mezarının bulunduğu Anıt-Kabirdeki müzede Atatürk’ün okumuş olduğu 4 bin ciltlik kütüphaneyi de dikkatlice inceleyip, kendilerine düşünme zamanı ayırdığında, Ebeveynlerin çocuklarına bırakacağı en önemli mirasın kitap olduğunu anlamış olmaları gerekir. Yine Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” Sözünü de düşündüğümüzde ilme ulaşmak için öncelikle okumak gerekmektedir.
Bundan 15 yıl önceleri idi Kültür Bakanlığının bir afişi dikkatimi çekmişti. Afişte: “İnsan olan okur.” Diye yazmakta idi. Canlıların içerisinde insanın gelişen dünya düzenine uyum sağlaması, yenilikleri kabullenmesi için, beyin ve ruh arasında eleştirel düşünmenin gelişmesi için okuması gerekir. Diğer canlılar olan bitki ve hayvanların okuma gibi bir ihtiyaç ve isteklerinin olmayacağını düşünen insanın bilmesi gerekmektedir.
Bugün yaşayan insanların mutlaka okuması gerekmektedir. Zira insanların sağlığını kaybetmesi (kalp krizi, beyin ölümü) halinde okuma şansı bulunmamaktadır. Öyleyse sağlıklı insanın, beyin ve ruhunu beslemesi ve kapasitesini geliştirmesi için okumalıdır.
“Düşünüyorum. Öyleyse varım.” Diyen insanların dünyayı ikinci kez tekrar gelemeyeceği, ziyaret edemeyeceği gerçeğini düşününce, dünyayı, içinde yaşadığımız evreni ve insanları tanımak, hayattan istenilen tadı almak, zevkine varmak için okumak gerekmektedir.
Ülkemize turist olarak gelen kişileri; sokakta, bir bankta otururken, ağaç altında dinlenirken, denizden çıkıp plaj havlusunun üzerinde kısa süre uzanırken, metroda, trende, otobüste ve değişik yerlerde ellerindeki kitapları okurken rahatlıkla görmekteyiz. Aynı davranışın ülkemiz insanlarında gelişmesi gerekmektedir.
Evinden işyerine veya şehre gelen ebeveynlerin iş dönüşü evlerine giderken, çocuklarına şeker, çiklet, balon sakız, yerine onların seviyesinde yaşına ve okuduğu sınıfa uygun olarak küçük bir kitap ve dergi götürmelerini umut etmekte ve beklemekteyiz.
İnsanlara garip gelebilir ama daha önceki yıllarda günlük gazetenin Pazar sohbetinde okuduğum bir yazarın “parka okunmuş kitap bırakma” fikrinin ve girişiminin gelişip, yaygınlaşması da okumaya meraklı kişilerin iştahını kabartacağını düşünmekteyim.
Son yıllarda iş yerleri; işe alacağı personelin internet aracılığı ile müracaatlarını kabul etmektedir. Aynı kişilerin işe müracaatlarında, özgeçmişlerinde (CV’ lerinde), yapacakları iş görüşmelerde son iki ay içerisinde okuduğu kitapların da adını da sormuş olmaları da insanları okumaya ve düşünmeye teşvik edeceği gibi, okullarda dönem tatilinde öğrencilere kitap okuma görevinin verilerek öğrencilerde de okuma alışkanlığının kazandırılması gerektiği düşüncesindeyim.
İnsanlar okurken okşayıcı okuma yerine emici okumayı kullanmalı, okuma esnasında kitaplardaki önemli hususların altı çizilmeli, notlar alınmalıdır.
Okuma sonucunda insanlarda; anlama, anlama sonucunda eleştirel düşünme, sözlü ve yazılı anlatım, okuduğunu muhakeme etme, yorum yapma sonucunda da zekânın eğitileceği unutulmamalıdır.
Kitaplar insanların yalnızlığını giderir, İnsanlara: Boş zamanlarını değerlendirme, hoşuna gitmeyen çevreden, arkadaştan ve atmosferden uzaklaşma imkânı sağlar.
Okumakla; İnsanın kitapla olan bağı ve dostluğu perçinlenir. Kitaplarla ve okumakla dostluğu yakalayan insanlara yaşadıkları süre içinde destek olunarak, okuyan insan sayımızın ülke geneline yayılması gerekmektedir.
O zaman ilk akla gelen soru ne okumalıdır? Okunacak eserlerin; ilmi, milli, manevi, ahlaki, tarihi, insani, eğitici ve sosyal konulu olanları tercih edilmelidir.
Okumak insanlar için dünya nimeti ve güzelliğidir.
30.06.2009
Tahsin LÖK-MERSİN
tahsinlok@hotmail.com