O, Sivrihisar’ın Hortu köyünde,
Bir bahar gününde doğmuş gibidir.
Bahar havası var onun huyunda,
Hem kuyunun ipi,hem de dibidir.
Çocuğunu seven imam bir baba,
Bakar ki çocuğu sığmıyor kaba,
Hortu köydür,Sivrihisar kasaba,
O,Sivrihisar’ın misafiridir.
Çocuk kapıya göz kulak olacak,
Hırlıya hırsıza bekçi olacak,
Kapı da onunla olsa n’olacak,
Ev kapısı iki gözün biridir.
Neler kazandırdı o,dilimize,
”Kör dövüşü” onunla kaldı bize,
O getirdi Aksak Timur’u dize,
Hem filozof hem tarihin piridir.
Nasrettin Hoca bu dilden düşmez ki,
Komşuda pişenler onda pişmez ki,
Kürk yiyecekse Hoca’ya düşmez ki,
Nükte denilen yer onun yeridir.
Bulup çıkarır uyanık komşuyu,
Kaynatır kazanda bir müddet suyu,
Onun ile belli komşunun huyu,
Kazan ölse de o, hala diridir.
Sivrihisar’dır bu dar gelir ona,
Tutar yolu gider varır Konya’ya,
Bir sabah Konya’ya varınca yaya,
Derler:”Delidir”Ne yapsa yeridir.
En büyük alimle adı anılır,
Hoca yanılmaz da alim yanılır,
Yarım tepsi baklavaya kanılır,
O ki bu dünyanın orta yeridir.
Nasrettin Hoca bu yanlışı süzer,
Çalışmayı över,tembeli üzer,
Havadan kazançla göllerde yüzer,
Zannetmeyin tembellerin piridir.
Kötü niyetliler darılır ona,
Akşehir halkı da sarılır ona,
Hoca’yı içerler hep kana kana,
Dünyalara akan pınar gibidir.
Nasrettin Hoca bu kim anlamaz ki,
İlim sahipleri kin bağlamaz ki-
Onu gören güler,hiç ağlamaz ki,
Onun yeri güleç yüzler yeridir.
O ki bu dünyanın orta yeridir,
Dünyalar ölse de Hoca diridir.
Doğumunun 800.yılı Anısına
ALİ TEKDEMİR