MEĞER BİZİM SUYUMUZU BİZE, PEPSİ İLE KOKA KOLA SATIYORMUŞ, HEM DE….
“Saygıdeğer konuklar,…
Çorlu İlçesi gelişimine 1955 li yıllarda başlamış, özellikle 1990 yılından sonra hızla sanayileşme ve buna bağlı olarak hızlı bir kentleşme sürecine girmiştir. Bu dönemde kent hızla doğuya ve güneye doğru yayılma göstermiştir.
……………
Hızlı kentleşmeyi başlatan bir etken olan Sanayi alanları ilk olarak 1965 yılında kurulmaya başlamış, 1980 lerden itibaren ise Ulaşım imkanlarının genişliği, uygun yerleşim alanlarının mevcudiyeti ve özellikle konumuzu oluşturan Zengin Yeraltı suyu kaynaklarının varlığı gibi etkenler, Sanayi gelişimini hızlandırmıştır.
……………..
· Deri Fabrikalarının bir günde kullandığı Miktar: 30.000 m³/gün,
· Tekstil “ “ “ “ “ : 55.000 m³/gün,
Toplam olarak iki sektörün “ “ : 85.000 m³/gün dür.
Bu miktarlara Kimya, Un/ Unlu Mamuller, Kağıt/ Selüloz Yağlar ve Diğerleri grubundakiler dahil değildir.
Bu diğerleri arasında Koka Kola ve Pepsi Kola gibi Dünyanın ve Türkiye’nin Meşrubat Piyasasını elinde tutan çok uluslu iki şirket te var.
Yeraltı suyunu Üretimlerinde kullanmakla yetinmeyerek Pet şişelerde ambalajlayıp Turkuaz ve Aquafina adıyla satmaktadırlar.
Büyük güçleriyle ve haksız rekabet uygulayarak şimdiden piyasanın büyük bir bölümünü ellerine geçirmişlerdir.
Sağlık Bakanlığından aldıkları Ruhsatlarında yazan debiler;
Koka Kola için: 51 Lt/sn, Pepsi Kola için: 49 Lt/sn. olmak üzere toplam:100Lt/sn.dir. Bu tüketime göre hesaplanan
Günlük yeraltı suyu kullanımı: 86.400 m³/gün dür.
Buradan görülebileceği gibi sadece Koka Kola ve Pepsi Kola, 193 deri Fabrikası ve 377 Tekstil fabrikasının tümünün toplamından daha fazla yeraltı suyunu tüketmektedir.
Kaldı ki pazarın ucu kapalı değildir. Aquafina ve Turkuaz işlenmiş sofra içeceklerinin dünya pazarına açık olduğu gözönüne alınırsa, Çorlu Havzası yeraltı su rezervlerini bekleyen büyük tehlike karşımızda durmaktadır. Bu aşırı kullanıma mutlaka dur denilmesi gerekmektedir.
Bu konuda Anayasamızın 168. maddesi, 743 Sayılı Medeni Kanun, 167 Nolu Yeraltı Suları Hakkında kanunlarla hukuksal dayanaklar güçlüdür.
1960 yılında çıkarılan 167 nolu Yasayla, yeraltı sularının mülkiyeti ve işletilmesi kurallara bağlanmıştır. Buna göre “yeraltı suları genel sulardan olup devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bu suların her türlü araştırılması, kullanılması, korunması, tescili bu kanun hükümlerine tabidir.”
Yeraltı sularının her türlü işletilmesi Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) denetimine bırakılmıştır.
Yeraltı suyu için kazı yapılması ve kuyu açılması DSİ’nin iznini gerektirmektedir.
Yeraltı suyunun kullanılabilmesi için kullanma belgesi alınması gerekmektedir.
Kuyu açan kişi sadece kendi faydalı ihtiyacına yetecek miktarını kullanma hakkına sahiptir.
Yani suyun ticaretini yapamayacaktır. Faydalı ihtiyacın miktarı, tahsis edilecek amaca göre DSİ tarafından belirlenmektedir.
Yasaların hükmü bu kadar açık ve net iken; (03.07.2003 tarih ve 4916 Sayılı kanunla, 167 nolu yasanın 4. maddesine bir cümle eklenerek ; Koka Kola ve Pepsi Kola’ya “ Devletin Hüküm ve Tasarrufu altında bulunan Yer altı sularını çıkarıp satabilmesinin yolunu açmıştır.
Madde 4 – Yeraltı suyu işletme sahaları içinde 8 inci madde hükmüne göre belge alınarak açılması gereken kuyuların adedi, yerleri, derinlikleri ve diğer vasıflarıyla çekilecek su miktarı Devlet Su İşleri Umum Müdürlüğü tarafından tayin ve tespit edilir.
Yeraltı suyu işletme sahalarında 8 inci madde şümulüne giren her türlü yeraltı suyu tesisleri, Bayındırlık Bakanlığınca tanzim edilecek teknik talimatname hükümlerine göre meydana getirilir.
Kuyu açan kimse, bulunan suyun ancak kendi faydalı ihtiyaçlarına yetecek miktarını kullanmaya yetkilidir. (Ek cümleler: 03/07/2003 – 4916 S.K./22. md.) Bu miktarı aşan sular ile sulama, kullanma ve işlenerek veya doğal haliyle içme suyu olarak satılmak üzere çıkarılan yeraltı suları, Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdeki kaynak suları, 2886 sayılı Kanun hükümlerine uyularak il özel idarelerince kiraya verilir. Tahsil edilen kira gelirinden; yeraltı veya kaynak suyunun çıktığı yer, köy sınırları içinde ise o yerdeki köy tüzel kişiliğine %15, belediye sınırları içinde ise ilgili belediyeye %25 oranında pay verilir.
8 Aralık 2004
”