Kırkpınar kuruyor mu?

Kırkpınar

24 – 25 – 26 Haziran 2005 tarihlerinde 644. yapılan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin ardından yazılıp söylenen o kadar çok şey oldu ki insanın hangi yorumu ya da görüşü doğru bulup desteklemesi veya doğru bulmadıklarını çeşitli argümanlarla çürütmesi imkansız hale geldi. Kırkpınar’la ilgili yapılan bu yorumlardan benim en fazla ilgimi çeken yazılardan biri 28 Haziran 2005 tarihinde EDİRNE Gazetesinde yayınlanan yorumdu. Yorumun ilgimi çekmesinin bir nedeni de, arkadaşları ve çevresi tarafından HALİS PEHLİVAN diye isimlendirilen ve kendisine bu şekilde hitap edilen Eski Pehlivan ve Emekli Tarih öğretmeni Sayın Halis Erdem tarafından yazılmış olmasıdır. Hocamız bu yazısında son güreşlerde gördüğü aksaklıkları, Kırkpınar’ı bekleyen tehlikeleri belirlemekle kalmamış aynı zamanda çözüm yollarını da birlikte sunmuş.
Güzel ve yerinde yapılan bu, tespit ve önerilerin daha fazla okur kitlesine ulaşabilmesi amacıyla yazıyı Öğretmenimiz ve Halis Pehlivan ağabeyimizin kaleminden aktarıyorum.

“Güreşçi, antrenör, yönetici ve hakem olarak elli yıldır yağlı güreşin ve Kırkpınar’ın içinde olan ve bu spora gönül vermiş kişiyim. Ancak son yıllarda – özellikle puanlama sistemi çıktı çıkalı – yağlı güreş seyretmekten zevk almamaya başladım. Çünkü; bu sistem uygulamaya konulduğundan beri yağlı güreşin tekniği adeta erozyona uğrayarak hızla kaybolmaya başladı ve güreşler itiş – kakıştan ibaret bir kör dövüşüne döndü. Üç gündür seyrettiğim güreşlerde; iç kazık-ters paça, sarma, künde, göğüs çaprazı, yanbaş, kılçık, ters kepçe, kazkanadı, tek ve çift dalma gibi, yağlı güreşin temel oyunlarını bile doğru dürüst yapan güreşçi göremedim. Bu durum seyircilerin de dikkatini çekmiş olmalı ki Baş Pehlivanlık final güreşi yapan ŞABAN YILMAZ ve EKREM YAVUZ’ un güreşlerini protesto ettiler.
Beni korkutan bir başka konu da etik açıdan oldu. Bizden önce ve bizim zamanımızda bir güreşçinin rakibini yendiği zaman sevincini belli edecek davranışlarda bulunması, taşkınlık yapması, Er Meydanında güreşen bir arkadaşına kenardan taktik vermesi, seyircinin yenen güreşçiyi alkışlaması, herhangi bir güreşçiyi yuhalaması çok ayıp sayılır ve derhal tepki görürdü. Pehlivan mert, dürüst, herkese saygılı, her zaman güçsüzün ve haklının yanında olan bir kişi anlamına gelirdi. Hatta güreşlerde çoğu zaman hakem bile bulunmazdı. Hakem güreşen güreşçilerdi. Yenilen yenildiğini bilir ve çekip giderdi. Yağlı güreş hakemsiz yapılan tek spor olarak tarihe geçmiştir. Kırkpınar dışında yapılan yerel ve geleneksel güreşlerde güreşçilerin isim listesi bile tutulmazdı. Ancak son yıllarda bu tür davranışlar ne yazık ki tarihin derinliklerinde kaldı. Güreş meydanları adeta futbol sahalarına döndü. Ne güreşçilerde, ne antrenörlerinde, ne yöneticilerinde, ne de taraftarlarında rakibe karşı hiçbir sevgi ve saygı kalmadı. Güreş seyircisi futbol seyircisine benzedi. Bu durum gerçek güreş seyircisinin güreş meydanlarından uzaklaşmasına ve güreşe olan ilgilerinin azalmasına neden oluyor. Bu duruma nasıl engel olabiliriz? Her konuda olduğu gibi bu da eğitimden geçer.
1. Derhal Yağlı Güreş Federasyonu kurulmalı.
2. Mutlaka Yağlı Güreş antrenörlük kursu açılarak bu gün yaşları ellinin üzerinde olan yağlı güreş ustalarından yararlanılmalı.
3. Kırkpınarlarda uygulanan yağlı güreş kuralları yeniden gözden geçirilerek yağlı güreş daha zevkli hale getirilmeli. Örneğin üç ihtar kuralı normal güreş süresi içinde uygulanarak puanlama güreşine kalınması önlenebilir. (oyalama güreşi yapan, kaçak güreş yapan güreşçiler mutlaka güreş dışı bırakılmalı)
4. Güreşlerde saygısızlık ve taşkınlık yapan güreşçiler, antrenörler ve yöneticiler mutlaka cezalandırılmalı. Bu tür davranışların önüne geçmek için güreşçiler, antrenörler ve hatta yöneticiler, sık sık seminerler düzenlenerek eğitilmeli.
5. Kırkpınar Güreşlerinde ve diğer yağlı güreşlerde yapılan hakem atamalarında bölgesellik, siyaset vb. davranışların mutlaka önüne geçilmeli. Özellikle Kırkpınar Güreşlerinde Kule Hakem Heyetinin seçiminde yağlı güreşin içinde olan kişilerin atanmasına dikkat edilmeli.
6. Pek çok ilimizde eğitimini sürdüren Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okullarında yağlı güreş bölümleri açılarak yüksek okul mezunu ve diplomalı yağlı güreş antrenörleri ve güreşçileri yetiştirlmeli.
7. Hatta yağlı güreş eğitimi İlk ve Orta Eğitime kadar indirilmeli.
8. Kırkpınar Yağlı Güreşlerini düzenleyen Edirne Belediyesi Edirneli eski yağlı güreşçilerden danışman olarak mutlaka yararlanmalı, özellikle güreşlerin daha düzenli ve disiplinli bir şekilde yapılmasında ve şikenin önlenmesinde bu kişilerin büyük yararlar sağlayacaklarına inanıyorum.
9. Bu yıl Kırkpınar tarihinde katılım rekoru kırıldı, güreşlere toplam 1834 güreşçi katıldı. Ancak, bir güreşçi gözüyle baktığımızda bunların hemen hemen yarıdan fazlasının ya güreşçilikle yakından uzaktan ilgisi yoktu ya da güreşe yeni başlamış kişilerdi. Bu durumun Edirne Belediyesine getirdiği yükü bir kenara bıraksak bile, büyük sakıncaları oluyor; örneğin kura çekiminde iyi güreşçiler birbirlerine, güreşçilikle ilgisi olmayanlar birbirlerine düşebiliyor. Bu da gerçek güreşçilere yapılan bir haksızlık oluyor. Buna da bir çözüm getirmek gerek. Örneğin bir ön eleme yapılabilir ya da Dünya ve Olimpiyat Şampiyonalarında olduğu gibi Kırkpınar güreşleri adı altında yapılan geleneksel güreşlere katılıp derece almak koşulu getirilebilir. Böylece güreşlere hem kalite gelir hem de haksızlık yapılmamış olur.
Çok acıdır ki bu acil önlemler alınmadığı takdirde çok yakın bir gelecekte bazı spor dalları gibi yağlı güreşin de bir gösteri sporu olması kaçınılmaz olur. Biz Ata sporumuza sahip çıkmazsak bir gün gelir sahiplenenler çıkabilir.
HALİS ERDEM