Hatırlamaya çalışın, yaklaşık bir yıl kadar önce idi ;
Özellikle tarikatçı ve cumhuriyet karşıtı basın manşetler atarak, flaş haber diyerek ÖLÜM KUYULARI’nda binlerce ceset var diye terörist yandaşları ile birlikte ortalığı ayağa kaldırmıştı.
İnceleme ihtiyacı duymadan ve hukuki bir soruşturmanın sonucunu beklemeden, birkaç teröristin ifadesi üzerinden doğruluğu meçhul bir konuyu iftira kampanyasına dönüştürmenin amacı ne idi ?
Amaç, bölücülerle işbirliği içerisinde dahi olsa Silahlı Kuvvetleri yıpratmak.
Peki, Adli Tıp incelemesine göre sonuç ne ?
“Kuyudan çıkarılan kemikler hayvanlara aitmiş.”
Geçtiğimiz hafta Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmada ;
“Dava dosyasına eklenen yeni belgeler hakkında tarafları bilgilendiren mahkeme, Cizre’deki kazılarda ortaya çıkan kemik parçalarıyla ilgili Adli Tıp Kurumunun gönderdiği raporda kemiklerin ”hayvan kemikleri” olduğunun belirtildiğini kaydetti.”
Peki bu müfteri basın şimdi nerede ?
Neden bu sonucu da her gün manşet yapmıyorlar ?
Neden ana haber bültenlerinde “flaş haber” diye vermiyorlar ?
Askerle ilişki kurulabilecek her olayı abartılı, alaycı ve dolaylı bir yaklaşımla ele alarak insanların güvenini sarsmaya ve galeyana getirmeye çalışan Mehmet Altan, Eser Karakaş, Şamil Tayyar, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Şahin Alpay gibi bazı aydınlar şimdi neden ölüm kuyularından hayvan kemikleri çıktı diye tartışıp gerçeğin anlaşılmasına çalışmıyorlar ?
Doğruların ortaya çıkması işlerine gelmez de ondan.
Gerçeklerin tespiti, onların esas amaçlarına yani Silahlı Kuvvetlere saldırılarına fırsat vermiyor da ondan.
Ölüm Kuyuları diye ortalığı ayağa kaldıranların , Mahkemenin “kemikler hayvanlara aitmiş” açıklaması sonrasındaki bilinçli ve kasıtlı ilgisizliği, bu basının gerçek amaçlarının ve nasıl bir hesaplaşma içerisinde olduklarının anlaşılması açısından çok ciddi bir örnektir.
Daha önceki yanlış, yalan ya da hatalarından ders almayan ve utanmayan bir kısım basının maksatlı iftiralarına halen devam ettiğini ne yazık ki üzüntü ile izlemeye de devam ediyoruz.Bu konuda birçok olumsuz örneği kolaylıkla sıralayabiliriz.
Ancak demokrasi ve hukuk devletine olan inancımız gereği , bir hata ya da haksızlık yapmamak adına bizzat mahkemelerin vereceği kararlar ya da açıklamalar üzerinden hareket edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu haksız ve mantıksız saldırıları yapanlar , sadece o malum çamur atan ve etrafı karalamaya çalışan basınla sınırlı mı ?
Ne yazık ki hayır.
Daha üç, dört gün önce bu ülkenin Kuzu soyadlı ve hukukçu kimliği olan bir Milletvekili basına yaptığı bir açıklama sırasında “Bu ülkede 17.000 faili meçhul cinayet “gibi söylemlerle, kamuoyunda ciddi tereddüt ve şüphe uyandıracak konuşmalar yapabiliyor.
Malum sözde basının amacını anladık ve biliyoruz ama, hukukçu bir milletvekilinin bu kadar sorumsuz ve yakışıksız konuşmasının amacı nedir? Bir değil, on değil, yüz değil, insaf be 17.000 insanın faili meçhul cinayete kurban gittiği konusunda nasıl olur da inanıyormuş anlamında söylemlerde bulunabilirsiniz ? Hiç mi akıl ve vicdan yok ?
Sanırım bu milletvekili, dağda çatışmada öldürülen teröristleri de faili meçhul diye kabul ediyor.Bu anlayışta milletvekili olduğuna göre yakında “neden çatışmaya girdiniz ve teröristleri öldürdünüz” diye hesap soranlar olursa şaşmamak gerekir.
Anlaşılan siz bu gidişle terörist ifadelerine bakıp bunun da hesabını soracaksınız ama, teröristlerin Şehit ettiği faili meçhul VATANDAŞLARIMIZIN, MEHMETÇİĞİN, POLİSİN ve ÖĞRETMEN’in hesabını kim soracak asıl onu merak ediyorum ?
Bilmem bunun hesabını sormaya cesaretiz var mı?