8 MART 2005; YİNE UYUTULDUK !!!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle yaşadığımız bir kaç çelişkiyi gündemde olduğu için işleme gereği gördüm. Ülkemizde yine acı görüntüler yaşadık ne yazık ki. Sonra da TROYKA için ülkemizde bulunan yabancı konuklardan azar işittik(!). İşte bu bana acı veriyor. Kazanılmış bir insan hakkı olan toplanma özgürlüğü yetkililerimiz tarafından “izinsizdi” diye suçlanmaya ve kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır.
Herkes dilediği zaman ve mekanda (bazı yerler için sınırlama yapılmaktadır. Ancak kamuya açık alanlar için bu sınırlama getirilemez.)toplanma hakkına sahiptir. İlgililerden izin alınması sözkonusu değildir. Ancak bilgi verilmelidir. Bu bilgi de; ben toplanacağım, benim güvenliğimi sağla, anlamındadır. Aksi halde toplananların başına bir şey geldiğinde devleti suçlama hakları ortadan kalkar.
Bu teknik ve yasal bilgiyi herkes bilmek zorundadır. Bilmek zorundadır ki, yazılı ve görsel basının cahilce etkileme çalışmalarına kanmayalım.
İlimizde de 8 Mart kutlandı. Değişik STK”lar bu günü kutladı. Ancak tümü halktan kopuk, resmi tören niteliğindeydi. Hele de 15-20 bayanın 20-25 kişilik bando eşliğinde yürüyüş yaparak Zübeyde Hanım anıtına çelenk koymalarının anlamını doğrusu ben gibi halkımızın da anladığını sanmıyorum.
Bu törensel kutlamalarla hangi kadın hakkının savunulduğunu bilemiyorum. Hele de bu günün anısı olan 1850 lerdeki işçi kadınların alanda hak mücadelesi sırasında can vermeleri ve ardından Clara Zetkin”in bunu enternasyonelde gündeme getirmesi ve bu günün evrensel bir anma, emekçi kadınların hak mücadelesi olarak kutlanma amacına ne kadar uyduğunu anlamak zor. Ama birileri engelleyemez ise alternatifini yaratarak içi boş törensel kutlamaları hemen yapıveriyor. Bu ülkemizin bir modası oldu.
İlimizde anlamına uygun kutlama da yapıldı. Eğitim Sen tarafından Milli Eğitim Müdürlüğü ve Trakya Üniversitesindeki bayan çalışanlara karanfil dağıtması kayda değer bir olaydı. Yine Emek Platformu Edirne Bileşenleri tarafından İlhan Koman Parkında okunan basın açıklaması anlamına uygun notla düştü tarihe.
Akşam ise Esnaf Kefalet Düğün Salonunda yapılan etkinlik bu günün zirvesiydi diyebiliriz. Ali Çıtak”ın Türkiye ve Asya gezilerinde çektiği; İran, Pakistan, Hindistan, Nepal,Kazakistan ve ülkemizin dört bir yanındaki kadınlarımızın durumu tam da Dünya Emekçi Kadınlarını anlatıyordu. Eğitim Sen Genel Merkezi tarafından hazırlanan 25 dakikalık film de ülkemizde ve dünyadaki kadın hareketini anlattı izleyicilere. Hele de gençlerin müziği kulaklardan yüreklere akan ezgilerdi.
Kısacası sevgili okuyucular heryerde herşeyin sahtesi bol miktarda var biliyoruz. Bizler bunların içinden asıllarını seçmek zorundayız. Bu da azıcık bilinç gerekiyor, ilgi ve araştırma gerekiyor. Bize her sunulan bizim yararımıza değil tam aksine bizi uyutmaya, uyuşturmaya yarıyor. Unutmamalıyız.
Sevgiler, saygılar…..