Bir topluluğun olduğu yerde ne zaman yağmur yağsa,
Ve de orada yetkili,haşmetli kişiler varsa,
Islanmasın diye bir yerleri ,
Seyir eyle şemsiye tutmak için yarışan hanım ve beyleri.
Nereden bulurlar hepsi de bir örnek,
O kadar çok şemsiyeyi ve de şemsiye tutacak koyu renk elbise giyenleri.
Hayretler içersinde kalırsın görünce şemsiye tutuştaki o resmiyeti.
Sanırsınız toplantı meydanının etrafı şemsiyeci çarşısı,
Yetkililerin arkasında duran insanların her biri de şemsiye satıcısı.
Damla düşmeden Haşmetlü’nün üstüne,
Mimar Sinan gibi konduruverirler,
Cami’ye benzer seyyar ve de siyah renk koca bir kubbe.
Bekleyenler,Dinleyenler,İzleyenler sırılsıklam kalmış ya da kalacak,
Bizim Haşmetlü’ler ise öyle itina ile korunur ki ,
Sanırsın yağmur damlası düşse üstüne hemen zatürre olacak.
Saygıdeğer okurlar ;
Bir gerçeği biraz abartıp mizah ile yazmaya çalıştım.
Hepimizin bildiği gibi Demokrasi’nin seviyesi esas olarak,
İnsan’a verilen değer ile ölçülür.
Birey’in kişiliğini ve kimliğini ortaya koyması için onun düşünce,söylem ve
davranışına gösterilen hassasiyet,demokrasi inancımızın samimi olup
olmadığını ortaya koyan en önemli belirleyicidir.
Görüntü olarak dahi olsa bireysel yaşamın kul davranışından,özgür davranışa
geçemediği toplumlarda gerçek demokrasiden bahsetmek de mümkün değildir.
Kağıt üzeri demokrasi söylemleri ve çığırtkanlığı, işin sadece gösteri tarafıdır.
Esas olan,Demokrasi’nin en değerli varlığı bireyi kıymetli yapabilmek,maddi ve
manevi açıdan özgür davranan insan haline getirebilmektir.
AB değerlerini ve anayasalarını örnek göstererek Ülkemize demokrasi getiriyoruz
diyenlerin, eğer samimi iseler örnek aldıkları o ülkelerin
liderlerinin bireysel davranışlarını da dikkate almaları gerekmektedir.
Kısacası bu Ülke’ye Demokrasi ;
Bireysel açıdan gelişimini tamamlamış,özgürlüğü beyninde hazmetmiş,
kendi şemsiyesini de kendi tutabilecek seviyeye ulaşmış gerçek Demokratlar
tarafından getirilecektir.
Gerçek Demokrasi adına,halen umutla ve özlemle bekliyoruz.