Ölümünün üzerinden altmış sekiz yıl geçti.
Geçmesine geçti ama O’na duyulan ihtiyaç günden güne artmakta.
Altmış sekiz yıl sanki altmış sekiz asır gibi…
Yalnızca yaşadığı dönemin değil, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devlet adamlarından biriydi Mustafa Kemal Atatürk. Yoktan var ettiği, devrimlerle bezediği Türkiye Cumhuriyeti’ni kurması kolay olmadı. Yeni devleti kurarken elinde enkazdan başka bir şey kalmamıştı. Tarım çökmüş, her türlü üretim durmuş, daha da önemlisi halk aç ve perişan hâldeydi.
Tüm bunlara rağmen Mustafa Kemal el kapılarında yalvarmadı, kimsenin de peşinden koşmadı. Ülkemizi ve ulusumuzu bir gün olsun küçük düşürmedi. O Türkiye’yi hesaba katılması gereken; kuvvetli ve saygın bir ulus haline getiren, saygın bir devlet adamıydı.
“Beni görmek demek, zorunlu olarak yüzümü görmek demek değildir. Benim düşüncelerimi anlıyor, duyduklarımı duyuyorsanız bu yeterlidir.” diyen Mustafa Kemal’in düşünceleri ve ilkeleri yaşadığımız yüzyılda bile aşılamadı. Görünen o ki aşılması için daha uzun bir zaman beklenmesi gerekecek.
Ulusumuzu çağın gerisine sürüklemeye, cumhuriyetimizi yıkmaya çalışanlar unutmasınlar ve bilsinler ki; bizler O’nun ilkelerine ve devrimlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Büyük asker, büyük kahraman, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk; seni bugün her zamankinden daha fazla sevgiyle, özlemle arıyor ve anıyorum.
Ruhun şad olsun…