1950’li ve 2000 li kadinlarrrr :)

Diğer
İçeriği Paylaş...

1950’li yıllardaki kadınlar ile, 2000’li yıllardaki kadınların görevleri arasındaki farklılıklar.

Copyright c 1997 The Miami Herald. Aşağıdaki yazı 1950 yılında Amerika’da lise (kız) öğrencileri için, evliliğe hazırlık amacı ile düzenlenmiş Ev Ekonomisi kitabından alınmıştır.

1. Yemeği tam zamanında hazırlayın: Önceden plan yapın, hatta bir gece önceden yemeği tam zamanında masaya koymak için her şeyi önceden düşünün. Bu şekilde, eşinize O’nu düşündüğünüzü ve ihtiyaçlarına karşı duyarlı olduğunuzu göstermiş olacaksınız. Bir çok erkek eve geldiklerinde aç olurlar ve nefis bir yemek ihtiyaçları olan sıcak karşılamanın bir parçasıdır.

2. Kendinizi hazırlayın: Son 15 dakikayı dinlenmek için ayırın, böylece eşiniz eve geldiğinde kendisine hoş görünebilirsiniz. Makyajınızı tazeleyin, saçınıza kurdele koyun ve canlı görünün. Unutmayın kocanız bütün gündür yorgun insanla çalıştı. Neşeli ve ilgili görünün. Sıkıcı bir günün ardından biraz keyiflenmeye ihtiyaç dayacaktır.

3. Dağınıklığı toparlayın. Eşiniz eve gelmeden önce evin her tarafını dolaşın ve kitap, oyuncak, gazete gibi ortalıkta dağınıklık yaratan bir şey varsa düzeltin. Sonra masaların üzerindeki tozları alın. Böylece eşiniz eve geldiğinde, cennette olduğunu düşünecektir.

4. Çocukları hazırlayın: Eğer küçükseler, ellerini ve yüzlerini yıkayıp, saçlarını tarayın, gerekiyorsa kıyafetlerini değiştirin. Çocuklar küçük bir hazinedir ve eşiniz özenli görünmelerini isteyecektir.

5. Gürültü olmamasını sağlayın: Kocanız eve geldiğinde çamaşır makinası, kurutma makinası, süpürge yada mikser gibi gürültü yapan tüm aletleri kapatın. Çocuklara sessiz olmalarını söyleyin. Eşinizi sevinçle karşılayın ve sıcak bir gülümseme ile kapıyı açın.

6. Yapılmaması gerekenler: Eşinizi şikayetler ve problemlerle karşılamayın. Yemeğe geç kaldı ise şikayet etmeyin. Bütün gün işyerinde yaşadığı zorluklardan sonra bunu önemsiz bir sorun olarak görün.

7. Rahat etmesini sağlayın: Rahat bir koltukta uzanmasını sağlayın yada biraz yatak odasında dinlenmesini önerin. Eşiniz için sıcak yada soğuk bir içeceğin hazır olmasını sağlayın. Yastıklarını düzeltin ve ayakkabılarını çıkarmayı önerin. Kısık, yumuşak ve hoş bir ses tonu ile konuşun. Rahatlamasını ve dinlenmesini sağlayın.

8. Eşinizi dinleyin: Söylemek istediğiniz yüzlerce konu olabilir, fakat eve gelir gelmez konuşmaya başlamayın. Önce O’nun konuşmasına izin verin.

9. Geceyi O’na ayırın: Eğer sizi dışarı yemeğe yada eğlenmeye götürmüyorsa şikayet etmeyin. Aksine iş yerinde yaşadığı zorlukları ve ne kadar yorulduğunu düşünün Eve gelip dinlenme ihtiyacını anlamaya çalışın.

10. Hedefiniz: Evinizi, kocanızın rahat hissedeceği, düzenli ve huzurlu bir yer haline getirmeye çalışın. .

Şimdi 2000’li yıllar için yenilenmiş kurallar.

1. Yemeği hazırlayın: Yemek rezervasyonunu önceden yapın. Eğer gün çok yoğun geçiyor ise, eşinizin telefonuna nerde ve ne zaman yemek istediğinizi açıklayan bir mesaj bırakın. Bu eşinize gününüzün ne kadar kötü geçtiğini ve sizi neşelendirmesi için ortam yaratması gerektiğini anlamasını sağlayacaktır..

2. Kendinizi hazırlayın: Eve dönüş yolu üzerinde kozmetik bölümü olan mağazalardan birine uğrayıp bedava ürünlerle kendinize biraz çeki düzen verin. Bu neşenizi yerine getirecektir ve eşiniz her ağzını açtığında sinir olmanıza engel olacaktır. (O’nun kredi kartını kullanmayı unutmayın!)

3. Dağınıklığı düzeltin: Temizlikçiyi çağırın; kocanızın ve çocukların ortalıkta bıraktığı her şeyin yardım kuruluşlarına gönderilecek kutunun içine koymasını söyleyin.

4. Çocukları hazırlayın: Çocukları Nintendo oynamaları yada televizyon seyretmeleri için odalarına gönderin.

5. Gürültüyü azaltın: Eğer eşinizden önce eve gelmeyi başarabilirseniz, kendisini banyoda ve kapı kitli olarak karşılayın..

6. Yapılmaması gerekenler : Eşinizi şikayetler ve problemleriniz ile karşılamayın. Bırakın önce O konuşsun, böylece sonrasında, sizin şikayetlerinize daha önemli olacak ve akşam yemeği boyunca aklında kalacaktır. Eğer yemeğe geç kaldı ise şikayet etmeyin, basitçe artıkların buzdolabında olduğunu ve bulaşıkları kendisine bıraktığınızı söyleyin.

7. Rahat etmesini sağlayın: Üşümüş ise battaniyeyi nerde bulacağını söyleyin. Bu sizin gerçekten değer verdiğinizi gösterecektir.

8. Eşinizi dinleyin: Ama asla son sözü söylemesine izin vermeyin.

9. Geceyi eşinize ayırın: Sizi gece dışarı yemeğe yada eğlenceli bir yerlere götürmüyor ise şikayet etmeyin, bir arkadaşınız ile gidin yada alışverişe çıkın (O’nun kredi kartını kullanın).

10. Hedefiniz: ‘Bencil, sadece kendini düşünen, işe yaramaz bir insan’ oluduğunu kafasına bir vazo atarken ifade etmekten kaçınmak ve ilişkinizi mümkün olduğunca dostça tutmaya çalışmak.

Çiğdem Alper
www.hatunca.net